Duy Beni dizisiyle ekranlara geri dönen Rabia, cesur ve kendinden emin tavırlarıyle bizi kendine hayran bırakırken samimi açıklamalarda bulundu. Sezon trendlerini takip eden kombinlerle gerçekleştirilen çekimde göz alıcı kareler ortaya çıktı.
Röportaj: Ayşe Çağla Küçük / Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf: Çağdaş Başar
Styling: Cest La Vie
Makyaj: Rufiye Kalmaz
Saç: İsa Töre
Asitane Yapım’a teşekkürler.
Nasıl bir çocukluk geçirdin, nasıl bir ailede büyüdün?
Çok keyifli bir çocukluk geçirdim, sevmenin ve sevilmemin ne kadar önemli olduğunu öğrenerek büyütüldüm. Bu konuda gerçekten çok şanslı olduğumu düşünüyorum.
Çocukluğuna dair hatırladığın en güzel anlar neler?
Evde saklandığım için annemin bana kırmızı tavşanlı öten ayakkabı alıp beni evde onunla bulması. 🙂
Tam da şu günlerde, aklından en çok neler geçiyor?
Aklımdan her geçeni yapmamam gerektiği geçiyor tam da bu günlerde…
Biri “mutlu musun?” diye sorduğu an, insanın içine birkaç saniye bir şüphe düşüyor, eksikleri gözden geçiriyorsun sanki… Ben sana şu an ‘mutlu musun?’ diye sorsam ne dersin?
Şükür, mutluyum daha da mutlu olmaya çalışıyorum. Her zaman kendime mutlu olabileceğim bir şeyler buluyorum. Mutsuzluğun bana ve enerjime uygun olmadığını düşünüyorum.
Hayatla nasıl bir anlaşman var? Mesela, sen istersin ve hayat sana verir mi, sen hedefini koyar, o yolda çok çalışır ve kavuşur musun?
Hayal ederim ve istediğim şeyin olması için çabalarım.
Bir oyuncu için her yeni karakter yeni bir yolculuk demek. Oynadığın karakterlerin her biri eminiz ki sana bir şeyler katıyordur. Hayata başka bir karakterin açısından bakmak sana neler kazandırıyor?
Daha iyi empati kurmamı sağlıyor. Farklı karakterleri canlandırdığımda onların gözünden bakıyorum hayata, yeri geliyor onlar gibi yaşıyorum çünkü. Her şeyin altında bir neden sonuç ilişkisi arıyorum ve hep böyle bakmaya çalışıyorum.
Senin için bir rolü üstlenmede ya da bir karakteri oluşturmada en büyük zorluk nedir?
Karakterin travmaları ve zaafları beni bir tık zorluyor. Onu hayatın içinden yakalamaya çalışıyorum. Daha gerçekçi bir tarafından görmek istiyorum çünkü.
Oyunculuğun sana kattıkları arasında en memnun olduğun, ‘Oyuncu olmasaydım bu bakış açısına başka türlü kavuşamazdım’ dediğin farkındalıklar var mı?
Göz tamasının ne kadar önemli olduğu. Normal hayatta buna çok fazla önem vermediğimizi düşünüyorum. Oyunculuğun bana kattığı en güzel şey insanların gözlerine bakarak orada bir şeyler görebilmek.
Bir proje geldiğinde içinde yer alıp almamaya nasıl karar veriyorsun? Akıl danıştığın özel biri var mı?
E tabii ki kariyerimi yöneten menajerim ve benim için en iyi fikirlere sahip olan annem.
Yaşadığın deneyimlerden sonra oyunculukta geldiğin noktayı nasıl değerlendiriyorsun?
Henüz yolun çok daha başındayım ve hayal ettiğim yol çok uzun. Deneyime daha çok açım. Adım adım ama emin ilerliyorum ve bu bana daha çok güç veriyor.
Dijital çağdayız, ülkemizde de dijital mecralar ve projeler hızla artmaya başladı. Son zamanlarda çok popüler olan dijital platformda yayınlanan diziler hakkında ne düşünüyorsun?
Bence çok başarılı işler çıkıyor, görsel olarak da oyunculuk olarak da. Daha özgür bir yerden dert anlatıp, dert anlayabildiğimizi düşünüyorum dijital platformlarda.
“Duy Beni” ile ekranlara geri döndün. Dizi oldukça başarılı gidiyor, tebrikler öncelikle. Biraz set ortamından bahseder misin bize. Çekimler nasıl gidiyor?
Mükemmel bir yönetmenimiz var. Kamera arkası ekibimizin de hepimizin üzerinde ayrı ayrı emeği var. Herkesi çok seviyorum. Herkes işinde çok sabırlı ve ılımlı. Bu da bizim karakterimizi çıkarırken keyif almamızı sağlıyor.
Peki, oynadığın “Ekim” karakterini anlatır mısın biraz?
Bence herkesin içinde birazcık “Ekim” olmalı. O zaman gerçekten sevmeyi ve başarmanın önemini daha iyi anlayabilir. Ekim çünkü doğrularından asla vazgeçmeyen ve aşkı, sevgisi için de her fedakarlığı yapabilecek biri. Rabia’nın da Ekim’den öğrenecekleri var. 🙂
Dizide partnerin Caner Topçu ile gerçekten farklı bir enerji yakaladınız Herkes sizi çok yakıştırıyor. Sosyal medyada en çok konuşulan dizi çiftleri arasında da ilk sırada yer alıyorsunuz. Bu nasıl bir duygu? Bu kadar sevileceğinizi tahmin ediyor muydun?
Caner’i çok severim, güzel bir partner ve gerçekten güzel bir arkadaş. Enerjimiz uyuyor ve bunu yansıtırken zorlanmıyoruz. Anlayışlı biri, insanlara yardım etmekten hiçbir zaman çekinmiyor. Bir gün partner olarak yollarımız ayrılsa da her zaman arkadaş olmaya devam etmek isterim. Şanslıyım bu konuda. Bu kadar sevilmemiz de hayalimden öte bir durum. Şu an mutluyum çok. 🙂
Bu zamanda, bu dönemde, huzur veren, keyifli, en önemlisi de kendiyle barışık genç bir kadın olabilmenin sırrı ne?
Sana neyin mutluluk verdiğini bilmek, kendini tanımak ve onun peşinden gitmek. Bütün sır bu bence. En azından benim için bu böyle. 🙂
Sence yaptığın bir işte çalıştığın süre boyunca enerjini kaybetmemenin formülü ne?
Sağlıklı beslenmek, vücudunu dinlemek ve dinlendirmek.
Stil ve güzellik söz konusu olduğunda asla yapmayacağın şeyler var mı yoksa yeniliklere açık biri misin?
Asla yapmayacağım bir şey yok. Her dönem kendime yeni bir şey yakıştırabilirim. Büyüyorum, öğreniyorum, yenileniyorum.
Cildinin daha güzel görünmesi için neler yapıyorsun? Uyguladığın bakımlar var mı?
En çok önem verdiğim şey cildimi iyi temizlemek ve nemlendirmek.
Yoğun geçen bir günün ardından vücudunu, ruhunu dinlendirmek adına neler yaparsın, nasıl rahatlarsın?
Uyurum. Ruhum genelde yorulunca uyumak ister çünkü. Uyumadığım her an çok şey düşünüyorum. 🙂
Boş zamanlarında en çok neler yapmaktan hoşlanırsın?
Evimde ve mutfakta vakit geçirmeyi çok severim.
Güzelliği nasıl tanımlarsın? Bir kadının güzelliğine en çok zarar veren şeyler sence neler olabilir?
Bence güzellik insanın ruhunun yansımasıdır. Bir kadının güzelliğine en çok zarar veren şeyler ise yapmacıklık ve sahip olmadığı bir gülüşü göstermek.
Hayranlarından hakkında duyduğun en şaşırtıcı ve en hoşuna giden söz ne olmuştu?
Gülüşüme ve mutlu olduğum anlara inanıyorlar. Benim için en önemlisi bu.
Kadın-erkek ilişkilerine nasıl bakıyorsun? Mutlaka olması gereken ve asla olmaması gereken kurallar var mı sence?
Mutlaka olması gereken şey saygı, asla olmaması gereken şey ise yalan.
Yeni jenerasyon aşkı farklı yaşıyor diyor eskiler. Bu görüşe katılıyor musun, sence neyi kastediyor ya da nasıl farklardan söz ediyorlar?
Evet, her şey çok hızlı ilerliyor zamanımızda çünkü. Fazla tüketiciyiz ama bundan da çok şey öğrenebiliriz. Neyi nasıl tükettiğimize bağlı.
Sen aşkı nasıl yaşıyorsun?
Aşk benim motivasyonumu yükseltmeli. Bir önceki röportajımda da söylemiştim. Aşkta mutsuz olduğum zaman bu hayatımın her yerine yansıyor. Ama aşkta mutlu olduğum zaman her şeyde, her yerde daha mutlu oluyorum. Sette, evde, arkadaşlarımın yanında. Yani ben aşkı hep doruklarda yaşıyorum aslında ve karşımdakinin de beni düşürmemesini istiyorum. Şükür ki şu an hayatımda motivasyonumu hep yükselten böyle biri var. Her zaman yanımda olamasa da, varlığını hep hissettiriyor bana.
Özgürlüğüne düşkün müsün? Sence ilişkiler bu noktada ne kadar kısıtlayıcı olabiliyor?
Ben kova burcuyum. Herkes kendi özel alanını koruyup çizdikten sonra ve saygı duyduktan sonra ilişkide kısıtlayıcı bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Son dönemde üzerine çok düşündüğün ve sorguladığın bir konu var mı?
Gerçeklik, neyin ne kadar gerçek olduğu ve neyin ne kadar gerçekten hissettirdiği. Herkeste ve her şeyde son dönemde bunu sorguluyorum.
Son olarak kadınlara hangi yönünle ilham olmak istersin?
Kim nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamalı, kendi olmalı!