Genel Ünlüler

GÜLSİM ALİ – GÜÇLÜ DURUŞ

5
(1)

GÜÇLÜ DURUŞU, KENDİNDEN EMİN TAVIRLARI, NAİFLİĞİ VE GÜZELLİĞİYLE BİZİ KENDİSİNE HAYRAN BIRAKAN; AL SANCAK DİZİSİNDE CANLANDIRDIĞI NADIA KARAKTERİYLE DE ADINDAN SÖZ ETTİREN BAŞARILI OYUNCU GÜLSİM ALİ İLE SEZON TRENDLERİNİN ÖN PLANA ÇIKTIĞI ÇOK KEYİFLİ BİR ÇEKİM GERÇEKLEŞTİRDİK.

Röportaj Ayşe Çağla Küçük – Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf Onur Demirdağ
Styling Cest La Vie
Makyaj Rufiye Kalmaz
Saç Harun Ateş
Styling Asistanı Zeynep Baba

Bulgaristan’dan Türkiye’ye gelme hikayen nasıl bize biraz anlatır mısın?

Zor ama belki de hayatımda en güzel zorlu hikayem. Çünkü bütün her şeyi barındırıyor. Aile, iş, sevgi, memleket kısacası her şey. Geçenlerde kendi kendime durdum düşündüm, ben imkansızı başardım dedim. Bunun da haklı olarak gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Türk dizileri izleyip, bir gün ben de ekranda olmak istiyorum, ben de bu mesleği yapmak istiyorum, oyuncu olmak istiyorum dediğim an dün gibi aklımda. Ailem dışında hiç kimse bana inanmadı, inanmak istemedi, çünkü bizim oralarda böyle bir örnek yok. Ben vazgeçmedim, şartlarımı çok zorladım ve zor olanı başardım.

Oyunculuktan önce modellik geçmişinde olduğunu biliyoruz. Bulgaristan’da düzenlenen bir güzellik yarışmasında birinci olmuşsun. Kariyerine neden modellikte değil de oyunculukta devam ettin?

Çünkü modellik benim hayalimde olan bir meslek değildi, biraz benim isteğimin dışında ani gelişen bir şey oldu. Fakat aynı zamanda hayallerime ulaşmak için de bir basamaktı. Oyuncu olmaktı isteğim ve bunun için modelliği noktalayıp, hayalimdeki hedefe ulaşmak için adımlar atmaya başladım.

Oyunculuk uzaktan bakıldığı zaman çok cazip bir meslek geliyor izleyicilere. Peki sen sektörde en çok hangi konularda zorlandın ya da hala zorlanıyorsun?

Ben de oyuncu serüvenime başlamadan önce öyle düşünüyordum. Ne kadar güzel, gidip makyaj, saç yapıp, kostüm giyinip hayali bir kişiyi canlandırıyorsun şeklinde. Aslında hiç öyle değil, bizim mesleğimiz çok büyük dikkat, özen ve özveri istiyor. Bütün her şeyinizi oynadığınız diziye göre şekillendirmelisiniz, programınızı, tatilinizi, paylaştıklarınızı… Bazen arkadaşlarım pazar günü buluşalım diyor, ama ben mesela pazar günleri çalışıyorum. Doğum günümde de çalışıyorum, biz hep çalışıyoruz. Bizi sette 150 kişilik bir ekip bekliyor ve biz olmadan set olmaz.

Oyunculukta tanınmaya ilk başladığın zamanlarda, oyunculuğun getirmiş olduğu popülerlik ve şöhretle nasıl başa çıktın?

Değişik bir duygu, bazen yaşıtlarım bazen büyüklerimiz sokakta beni durdurup beni ne kadar çok sevdiğini anlatıyorlar. Yeri geliyor sarılıyorlar, öpmek istiyorlar. Ben hep iyi insanlarla karşılaştım, hiç kötü bir anım yok. Belki de oynadığım dizi ve karakterlerden kaynaklı ama çok nadir de olsa, bazen ahhh keşke şu an tanınmasam da rahat rahat istediğimi yapsam diyorum.

Genç yaşta bu kadar fazla kitleye ulaşmak seni bazı konular hakkında söylemlerini/ tepkilerini frenliyor mu?

Frenliyor diyemem, tam tersi bence paylaşımlarım sevenlerim tarafından doğru anlaşılıyor. Beni seven kitle güçlü ve güzel, hiç yarı yolda bırakmadılar beni. Her zaman destekçim oldular ve yaptıklarımı/yapmadıklarımı anlayışla karşıladılar. Gülsim bir şey yapıyorsa bir sebebi vardır dediler, ne mutlu bana ben de onları hayal kırıklığına uğratmadım.

Oyunculuğa başladığın günden bugüne baktığında şu anda nasıl bir evredesin?

İstediğim ve hayal ettiğim evredeyim, tabii ki daha büyük hedeflerim var ama acelem yok. Daha ulaşmak istediklerimin başındayım, ama biliyorum her şeyin bir zamanı var, doğru zamanda doğru yerde doğru insanlarla ve doğru kararlarla daha fazlasını başaracağıma inanıyorum.

Al Sancak dizisinde canlandırdığın Nadia karakteri hakkında neler söylemek istersin? Kendinle karşılaştırdığında benzer yönleriniz var mı?

Nadia, benim oynamaktan en çok keyif aldığım, en sıra dışı karakter. Deli dolu, gözü kara, güçlü, hiç kimseyi dinlemeyen, kimseye ihtiyacı olmayan ayakları üzerinde duran bir kadın. Ben Nadia gibi olamam. O çok başka… Benzer tek yönümüz hayatta tek başına mücadele etmek konusunda aynıyız…

Yoğun geçen bir set gününü bize biraz anlatabilir misin? Koşturmalı bir günün ardından dinlenmek, huzur bulmak için şeyler neler?

Sezonun başından bu yana, çok daha yoğun bir tempoda çalışıyorum. İşimle ilgili yoğun olmak beni mutlu ediyor çünkü ben sevdiklerimi, arkadaşlarımı bırakıp, buraya hayal ettiğim ve sevdiğim mesleği yapmak için geldim. Vücudumu ve cildimi dinlendirmek için setimin erken bitmesine rağmen, hava kararmadan önce uyumayı ve dinlenmeyi tercih ediyorum. Huzur ise, sevdiklerimde, müzikte ve alışverişte buluyorum.

Oyunculuğun senin için en heyecan verici yanı nedir? Oyunculukla ilgili çok ilginç denebilecek bir olay yaşadın mı?

Farklı karakterlere bürünmek ve onları yaşatmak. Gündelik hayatımda yapmadığım veya yapamayacağım şeyleri yapmak. Yeri geldiği zaman tarihimizden gerçek karaktere ya da hayali birine hayat vermek. Çok ilginçtir bizim mesleğimiz, diploman olmadan, avukat, doktor veya savcı kimliğine bürünüp onun hayatını canlandırabiliyorsun. Başka hiç bir meslekte tecrübe edilemez bence.

Peki sen hayali oyuncu olmak isteyen insanlara nasıl önerilerde bulunursun?

Her zaman söylediğimi, “hayallerinden vazgeçme ve arkasından koşmaya devam et, mücadele et, çalış, gözlemle, pes etme…” Pes etme diyorum çünkü, kolay değil. Bazen çok istediğin bir rol vardır, çok benimsemişindir ama olmamıştır, sakın umudunu yitirme, bil ki o senin için değil. Arkasından çok daha iyisi gelecektir ve belki de iyi ki olmamış diyeceksin.

Çekimde oldukça pozitif ve uyumluydun. Aynı zamanda da mükemmeliyetçi bir tavrın olduğunu söylesek yanlış olmaz sanırız. Bu durum hayatını ve yaptığın işleri nasıl etkiliyor sence?

Teşekkür ederim öncelikle. Evet çok pozitif ve neşeli bir insanım. Hep olumlu tarafından bakmaya çalışıyorum olaylara. Benim mükemmeliyetçiliğim şu aslında, gerçekleşen olayların kontrolü hep ben de olsun istiyorum, kendimi zor teslim edebiliyorum birine. Bazı kurallarımı veya şartlarımı yıkamıyorum, bu bazen iyi etkiliyor bazen çok iyi olmayabiliyor. Zaman zaman törpülemeye çalışıyorum kendimi, benim için güven çok önemli, karşımdaki insanda güven hissedersem sonuna kadar teslim oluyorum, tıpkı size ve ekibinize teslim olduğum gibi.

Biz ekranda seni izlemeyi seviyoruz peki sen en çok neler seyretmekten keyif alıyorsun?

Yoğunluktan uzun zamandır oturup yeni şeyler izlemeye fırsatım olmadı. Fakat genel anlamda en sevdiğim film veya dizi tarzı biyografik olanlardır. Onları izlerken bambaşka bir ruh buluyorum, bütünleşmeye çalışıyorum, yaşadıklarını yaptıklarını anlamaya çalışıyorum. Biyografik olanların yanı sıra aksiyon ve fantastik. Belgesel izlemekten de çok keyif alıyorum.

Sosyal medyayla aran nasıl? Etkileşimi yüksek ve fazla takipçisi olan bir genç oyuncusun. Sosyal mecralarda da kendini olduğun gibi yansıtabiliyor musun?

Yansıtabildiğimi düşünüyorum, sevenlerimle yeri geldiği zaman mutluluğumu, hüznümü, duygu değişimimi, sevdiğim veya beğendiğim şarkıları, fotoğrafları, bana ilham veren sözleri paylaşıyorum. Bazen yoğun iş temposundan dolayı paylaşım yapmadığımda mutlaka sorar yazarlar, iyi olup olmadığımı merak ederler mesela.

Peki hiç yorulduğun ve her şeyden uzaklaşmak istediğin anlar oluyor mu, öyle durumlarda ne yapıyorsun?

Olmaz olur mu, oluyor tabii ki… Uzaklaşıyorum, her şeyden ve herkesten. Tek başına kalmayı tercih ediyorum. Bazen uzaklaşmak iyi geliyor ama bazen de tam tersi hayata karışmak ve akışına bırakmak gerekiyor. Duruma ve moduma göre hareket ediyorum açıkçası. Baktım bu iyi gelmiyor hemen ikinci plana geçiyorum.

Sürekli hayalini kurduğun bir şey var mı ve bu konuda motivasyon kaynağın ne?

Gelecek elbette, geleceğin güzel ve umut verici olması. Hayallerim işimle alakalı, gücüm yettiğince 20 sene sonra da başarılı ve sevilen bir oyuncu olarak iyi işler yapıp hafızalara kazınmak. Hayallerimin bir diğer köşesinde, farklı coğrafyalar ve kültürler keşfetmek.

Hepimizin aslında kendine özgü bir hikayesi var. Senin en özgün ve ilginç hikayen hangisi?

Benim hikayem İstanbul’a gelmekle başlayan bir macera. Tolstoy’un dediği gibi “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.” Ben bu sözdeki yabancı oluyorum. Türkiye’ye yani anavatanıma döndüğüm zaman her şey kökten değişti benim için. Özel hayatım, davranışlarım, alıştıklarım, karakterim, yediklerim bile. Ama artık bir yabancı değilim, artık buraya ait olduğumu hissediyorum.

Cevaplamak istediğin ama sana daha önce hiç sorulmamış bir soru var mı?

Gerçek adım Gülsim İlhan Ali’dir, herkes Gülsim Ali İlhan kullanıyor. İlhan da babamın adıdır, benim adım değil. Soyadımız Ali, Bulgaristan’da nüfus kayıtlarında, ikinci isim baba ismi yazarlar.

Oyunculuk üzerine söylenmiş en ilham verici söz sence nedir?

William Shakespeare – İnsanın Yedi Çağı şiiri; “Bütün dünya bir sahnedir ve kadın, erkek ancak birer oyuncu. Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar…” diyor… Bence hem oyunculuk hem de hayata dair söylenmiş çok önemli ve gerçek bir söz.

Hem iş hem de özel hayatta aynı anda başarılı olmak zor olabilir. Sana göre iş-özel hayat dengesi nasıl sağlanır? Kendine zaman ayırmak için neler yapıyorsun?

Özellikle şunu veya bunu yaptığım söylenemez, akışına bırakmak iyidir. Elbette düştüğüm, tökezlediğim zamanlar oldu, oluyor ama ben yeri geldiği zaman işimden besleniyorum, yeri geliyor ailemden. İstemek ve inanmak, en büyük motivasyon kaynağım, ve unutmamak lazım “İstemek başarmanın yarısıdır.”.

Her şeyin mümkün olduğu bir dünyada ne dilerdin?

Barışın daim olduğu ve bütün hastalıklara bilimin çare bulduğu bir dünya.

Günümüzde ünlülerin her daim bakımlı olması bekleniyor. Üzerinde baskı hissettiğin oluyor mu? Beslenme, spor ve güzellik rutinine dair neler söylemek istersin?

Ben sanırım o ünlülerden değilim, doğallıktan yanayım. Her zaman bakımlı veya mükemmel olmayı çalışmıyorum. Yeri geldiği zaman en iyi şekilde hazırlanmaya özen gösteriyorum elimden geldiğince ama onun dışında, çok kasmıyorum. Hayatımda ne yazık ki çalıştığım tempodan dolayı, doğru beslenme veya spor yapmak mümkün değil. Kendimle barışık bir insanım, ben mutluysam kendimi iyi hissediyorsam, bence insanlar da beni iyi görücek.

Gelecekteki hedeflerinden biraz bahseder misin bize? İleride kendini ne tür rollerde görmek istersin?

Dram, çok ağır bir dram dizisinde, bir kadın hikayesinde görmek isterim kendimi. Çünkü kendim de izlemeyi seviyorum.

Son olarak, hayranlarına ilham verici bir mesaj vermeni istesek, ne söylersin?

Hayatımın bir parçasısınız, aranızdan bazıları beni ilk yıllarımdan beri takip ediyor, bazılarınızla yeni yeni tanışıyoruz. Hepiniz benim için kıymetli ve değerlisiniz, desteğiniz ve sevginiz için size minnettarım. Işığınız hiç sönmesin, daima şans sizden yana olsun, hep iyi insanlarla karşılaşmanız dileğiyle. Sevgiyle kalın.

Puan verin!

Average rating 5 / 5. Vote count: 1