Röportaj: Ayşe Çağla Küçük / Seray Yazıcıoğlu Ezmiş Fotoğraf: Onur Doğu Styling:
Samet Çetinkaya Makyaj: Nihal Dinç Saç: Samet KılcıFotoğraf Asistanı: Mete Yet Styling Asistanı: Beril Ünal 

Mekan: Moni Cafe

“Masumlar Apartmanı” dizisinde “Neriman” rolünü canlandıran genç ve başarılı oyuncu Gizem Katmer ile çok keyifli bir çekim gerçekleştirdik.

Bize biraz kendinden bahseder misin?

Yolculuğunun başında, meraklı, hevesli, elinden geldiğince çalışkan, genç bir insanım. Çok bir şey söyleyemiyorum kendini tanımlamak zor bir mesele. Ama her soruda biraz daha kendimden bahsetmiş olacağımı düşünerek diğer cevaplara geçiyorum.

Oyunculuğa ilk adımı nasıl attın?

Lisenin son yıllarında herkes dershaneye giderken ben oyunculuk kursuna başlamıştım, çünkü üniversite eğitimimi de bu alanda almak istiyordum. İstediğim gibi İstanbul’da bir okula girememiş de olsam Kocaeli Üniversitesi’nde istediğim bölüme girdim ve serüven başladı diyebilirim.

Çok gençsin ve bu yaşta çok izlenen bir dizide oynuyorsun. Masumlar Apartmanı senin ve kariyerin için nasıl bir adım oldu?

Gerçek anlamıyla kusursuz bir ilk adım diyebilirim. İşini en iyi şekilde, severek yapan profesyonel bir ekiple yapıyorum ilk işimi. Oyuncusundan, senaristine, set ekibine, yapımına kadar bu böyle. İlk dizi deneyimimde derinliği, hikayesi olan bir karakteri oynamak gibi bir şansa sahibim. Bu vesileyle de bana bu fırsatı veren herkese teşekkür etmek isterim. 

Neriman rolünü ilk okuduğun anda neler hissettin? Seni bu role çeken şey neydi?

Neriman aile yapısı ve karakteri gelişimi açısından benden çok farklı biri. Bir defa sadece bu bile ben de onu anlama ve oynama isteğini yaratıyor. Üstelik bir de gelişime açık, derinlikli bir karakter olması ilk okuduğum günden bu güne beni heyecanlanlandırıyor

Oyunculuk adına kuralların var mı? 

Kariyerimin çok başındayım o yüzden ben de kendimi bu alanda özellikle ekran önünde yeni keşfediyorum. Projenin şartları, hikaye kısacası tüm koşulla, kurallarım dediğim şeyleri etkileyebilir. Bu sebepten şimdilik net kurallardan bahsetmem doğru olmaz.

Masumlar apartmanın bu denli sevilmesi ve izlenmesindeki en büyük etken ne sence?

Hep söylediğimiz gibi aslında. Hikayenin samimiyeti ve o gerçekliği en doğru şekilde yansıtmayı hedefleyen bir ekip var. Kanalımız Trt’nin ekibe olan güveni, seyircide yarattığı güven verici algı işin tutmasında pay sahibi.  

Sette zaman nasıl geçiyor? Dizi dram kategorisinde olmasına rağmen çok eğlenceli ve keyifli bir kadro ile çalışıyorsun, bize sette yaşadığın en eğlenceli anını anlatır mısın?

Sette zaman bol sohbet ve kahkahayla geçiyor. 🙂 Aynı zamanda bir arada olduğumuzda hikayenin gidişatı, karakterlerin dinamikleriyle ilgili detaylı sohbetlerimiz oluyor. Benim için eğlenceli kısımlardan biri de herkesin karakterini savunduğu bu keyifli diyaloglar olabilir. 

Dijital bir platformda yapılan işlere sen nasıl bakıyorsun? Dijital platformlarda yayınlanan dizilerle Tv’de olan dizilerin en büyük farkları ne sence? 

Henüz dijitalde bir projede yer almadığım için işin çekim aşamasındaki farkları bilemiyorum. Ama bir izleyici olarak sürenin ve sansürün azlığından kaynaklı bir özgünlük gördüğümüzü düşünüyorum dijital işlerde.

Bugüne kadar daha çok tiyatro projelerinde yer almışsın, Tv dizisini ve sinemayı tiyatroya nazaran daha çekici kılan ne?

Dürüst olmak gerekirse yalnızca tiyatro yaparak geçinmek hayli zor. 🙂 Aynı zamanda ekran önünde olarak daha fazla insana ulaşmak, hikayelerinizi daha fazla insanla paylaşmak gibi bir şansınız oluyor ki bu çok kıymetli bir şey benim için.

Kariyerinin çok başındasın ve bu uzun yolda kendine rol model aldığın oyuncular var mı?

Bu soruya kısa bir cevap vermem mümkün değil. Hayranı olduğum, çalışma tarzlarını merak ettiğim bir sürü oyuncu var şimdi birini söylesem yarın diğerini söylemedim diye üzülürüm. Çalıştığım ekipte benden çok daha ilerde bir sürü rol modelim var Merve, Dizdar, Ezgi Mola, Metin Coşkun, Atilla Şendil gibi onları gözlemliyorum neler öğrenebileceğime bakıyorum. Partnerim Emir Özden’e bakıyorum ondan da bir sürü şey öğreniyorum. Daha yolun başındayım ve şimdiden bir sürü şey öğrenebileceğim insanlarla çevrili etrafım.

Şu anda hayatında nasıl bir dönemdesin?

Her şeyin yeni ve merak uyandırıcı olduğu bir dönemdeyim. Çocukken kurduğum hayallerin birer birer gerçekleşmeye başladığı, çok yorulduğum ama karşılığını en iyi şekilde aldığım heyecan verici bir süreç. Ah bir de pandemi olmasa!

Kendine ayırdığın bir günü nasıl geçirirsin? En çok neler yapmaktan, kiminle vakit geçirmekten zevk alıyorsun?

Kendimle uzun süre kalmayı pek sevmiyorum şu sıra. Belki de bu dönemde kendimize epeyce doyduğumuz için böyledir. Mutlaka hareket halinde olmaya çalışıyorum, spor yapıyorum. Çocukluk arkadaşlarım hala en güzel dostlarım onlarla olmak, ailemi görmek, kedim Tortor ile sarılıp dinlenmek, en keyif aldığım şeyler.

Hayatınla ilgili karar alırken sonunu düşünmeden hareket eder misin yoksa ince ince süzgeçlerden geçirir misin? Bu konuda cesur musun?

Maalesef çok cesur değilim. Analiz etmeden, her ihtimali düşünmeden, hasar kar kaydı tutmadan pek karar alamam. Böyle olduğum için bazen yoruluyorum ama çoğu zaman faydasını görüyorum.

Hangi tarz kitapları okumaktan ve hangi tarz film/dizileri seyretmekten hoşlanıyorsun? En sevdiğin yazar ve yönetmen kim?

Zaman zaman değişiyor, belli bir tarzın tutkunu değilim. Mesela hep daha gerçekçi hikayeleri sevdiğimi düşünürdüm. Anton Çehov öyküleri ve oyunları, Zeki Demirkubuz filmleri gibi. Ama son dönemlerde distopyalar, mitolojik hikayeler de dikkatimi çekmeye başladı. Şu sıralar Madeline Miller’ın Ben, Kirke kitabına başladım çok da keyifli gidiyor.

Güzelliğine düşkün müsün? Set dışında makyaj yapar mısın?

Hayatımın merkezinde değil nasıl göründüğüm. Ama tabiki özenli olmaya çalışıyorum. Süslenmek bazen modumu çok güzel etkiliyor bazen de hiç umrumda olmayabiliyor. Üniversite yıllarımda makyajla nerdeyse hiç aram yoktu ama son zamanlarda biraz daha ilgimi çekmeye başladı.

Sağlıklı güzelliğin şartlarından biri de stresten uzak durmak. Stresten kaçış noktaların neler?

Çalışmak! Benim kaçış noktam hep çalışmak oldu. Yoğun ve sevdiğim bir işle meşgul olduğumda strese asla kapılmıyorum. 

Bakım ritüellerin var mı? Cildin ve saçların için neler yapıyorsun?

Ezgi Mola’ya teşekkürlerimle; beni bu konularda çok çok güzel yönlendiriyor işinin iyileriyle iletişime geçmeme yardımcı oluyor. Onun yönlendirdiği çok iyi bir dermatoloğa gidiyorum verdiği kürleri kullanıyorum sabah akşam rutin olarak. Etkisinden o kadar memnunum ki cildimin güzelleşmesinden insanlar botoks yaptırdığımı bile düşünüyorlar. 🙂

Alışverişi sever misin? En çok ne satın alırsın?

Kim sevmez! Ayakkabılara bayılıyorum gerçekten. Hep hayalimdir bir oda dolusu ayakkabım olsun böyle açık dolapta dursunlar ben arada karşılarına geçip seyredeyim. 🙂

Tarzını nasıl tanımlıyorsun? Sevdiğin en yeni trend nedir?

En gerçek klişelerden olacak ama içinde kendimi iyi hissetmem çok önemli. Üzerimdeyken kendim gibi hissediyor olmalıyım. Modum çok etkiliyor o gün ne giyeceğimi asla bi önceki günden karar veremem mesela ne hissettiğim çok önemli. En sevdiğim yeni trend eşofman modellerine çeşitlilik gelmesi ve her yere eşofmanla gitmenin normalleşmesi. 

Son olarak, kariyer planında neler var?

Birbirinden çok farklı karakterleri deneyimlemek istiyorum. Henüz sinema ve dijitale adım atmadığım için oralarda işler nasıl ilerliyor çok merak ediyorum. Birlikte çalışmayı çok istediğim yönetmenler, oyuncular var enerjimi oralara yoğunlaştırarak bekliyorum şimdilik. 🙂