Röportaj: Seray Yazıcıoğlu Ezmiş – Ayşe Çağla Küçük
Fotoğraf: Emre Karataşoğlu
Styling: Ali Arısoy
Makyaj: Burcu Taş
Saç: Mehmet Bayrakdar

Oyunculuğuyla, haliyle, tavrıyla, duruşuyla gerçek bir günümüz yıldızı Aslı Bekiroğlu. Onu belki de hiç böyle görmediniz. Yalın ve parlak saçlar, iddialı makyaj ve dikkat çeken stili ile bambaşka bir Aslı Bekiroğlu’na yolculuk yapıyoruz…

Şarkıcılığın çocukluk hayalin olduğunu ve enstrüman çaldığını duymuştuk. Hatta şu sıralar şan dersi almaya da başlamışsın. Nasıl gidiyor bu süreç biraz anlatır mısın?

Şarkı söylemeyi çok seviyorum. En büyük hayalim de milyonlarca insanın ben sustuğumda şarkılarımı ezbere söylemeleri. Küçükken bu hayal uğruna konservatuara yazıldım fakat işler oyunculuğa doğru evrildi. Şimdi de dediğiniz gibi Caner Akın ile şan derslerine başladım. Arkadaşım Çağrı Telkıvıran ile de stüdyoya girip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tarz bakıyoruz, üretiyoruz. Umuyorum güzel bir şeyler olacak. 🙂

Seni müzik sektöründe de görecek miyiz? Yoksa sadece hobi olarak mı devam edeceksin?

Bu yaşıma kadar hep hobi olarak kaldı. O yüzden umarım bundan sonra sektörde de görürsünüz. Hayalim ve hedefim bu yönde.

Peki müzik dışında hiç bilmediğimiz ilgi alanların var mı?

Sporla ilgileniyorum. Snowboard ve dalga sörfü yapıyorum. Extreme sporlara da çok ilgim var aslında. Bungee jumping, slacklining ve wingsuit jumping yapmak istiyorum ama daha fırsatım olmadı. Onun dışında zaman zaman kolye ve bilezik yapıyorum.

Şu anda ya da gelecek yıllarda, bir oyuncu olarak en çok hangi özelliğinle methediliyor olmak hoşuna gider?

Karakterimle ve duruşumla anılmak isterim.

Oyuncu olmanın en çok nesini sevdin? Ünlü olmakla ilgili seni en çok şaşırtan şey ne oldu?

Farklı karakterlere bürünüp onlara can vermek çok keyif veriyor bana. Her zaman daha farklı bir karakter oynamak istiyorum ama “tatlı kız” imajı üzerime yapıştığı için genelde bana verilen rollerin yelpazesi çok geniş olmuyor. Şaşırtan şey ise insanların bana 19 yaşımdan beri Aslı Hanım diye hitap etmesi olabilir sanırım :). Her seferinde bir garip geliyor.

Başka bir sosyal medya mecrasında popüler oldun ve biz seni orada çektiğin videolarla tanıdık aslında. Sonrasında hiç tahmin ediyor muydun buralara geleceğini?

Açıkçası etmiyordum. Çünkü Vine’a başladığımda da aslında oyuncu olmak istemiyordum. Eğlence için çektiğim video’lar bir anda popüler oldular ve ben de hiç tahmin etmediğim bir yola sürüklendim. Çokta hoşuma gitti açıkçası :). Oyunculuk yaptığım için çok mutluyum, benim için ayrı bir tutku diyebilirim.

Hayatınının bu rotada şekillenmesinde sence neyin ya da kimin etkisi büyük?

Vine tabii ki. Benim için hayallere giden kapı orada açıldı. Arkadaşım Sina Özer o zamanlar Vine’ın en popüler isimlerinden biriydi. O beni kendi sayfasında paylaşınca olanlar oldu.

Sektör bu dönemde oldukça fazla genç oyuncuya fırsat tanıyor, ama bu bir yandan da birçoğunun kolay silinmesi anlamına geliyor. Yerini sağlamlaştırmak adına yaptığın şeyler var mı? Bu durumdan kaygılandığın oluyor mu?

Çok çalışıyorum. İş olduğu zamanda da olmadıgı zamanda da hep kendimi geliştirmek için çabalıyorum. Oyunculuk içimde büyüyen bir tutku, kendimi her geçen an oyunculuk için daha hazır, daha motive olmuş hissediyorum. Her yeni gün çok yetenekli, çok güzel yeni oyuncular geliyor. İşimi çok severek yapıyorum. Umarım daimi olurum. Bunun için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

Oldukça pozitif, enerjik ve doğal bir havan var. Hep böyle miydin? Kendini iyi hissetmediğin zamanlar olduğunda nasıl motive oluyorsun?

Hep böyleydim, hiç değişmedim. Çevremdeki insanların da bende en sevdikleri özelliğim bu. Hayata hep bardağın dolu tarafından bakarım. Üzülmek ve kafayı bir şeylere gereğinden fazla takmak için hayat çok kısa bence. Ama tabii ki benim de üzülüp demoralize olduğum anlar oluyor. Öyle zamanlarda kendimle vakit geçiriyorum biraz. Yalnız kalmak istiyorum ve bu bana çok iyi geliyor.

Yalnızca kariyer olarak değil; aynı zamanda tavır, duruş ya da hayatla ilgili olarak “olmayı hayal ettiğiniz Aslı” ve “şu anki Aslı” arasında çok mesafe var mı?

Geldiğim noktadan çok memnunum ama olmayı istediğim Aslı için biraz müzik yapmak gerekiyor.

Bugüne kadar aldığın en cesur karar sence neydi? Sonuçları nasıl oldu?

Sanırım ilk işimi kabul etmemdi. İlk reklamımı. Çünkü Vine aracılığıyla Vine’daki mesaj kutusundan gelmişti teklif. Dalga mı geçiyorlar emin olamamıştık ailece. Sonunda kabul ettik tabii ki ve ilk yüzü olduğum reklamı çektik. Sonuçları da mükemmel oldu. 🙂

Peki senin gözünde “mükemmel ilişki ve mükemmel adam” nasıl özelliklere sahip?

Beni anlayan, dinleyen, yanımda olan, eğlenceli, güzel fikirleri olan ve bana bir şeyler katabilecek biri olsun isterim yanımda. Ne kadar mükemmel olur bilmem ama hoş bir sohbet, kahkahayla geçen saatler ve günler yeterli benim için.

Özgürlük kelimesiyle aran nasıl? Neleri özgürlüğün olarak tanımlarsın?

Aklımdan geçeni, istediğimi başkalarını da rahatsız etmeden yapabiliyorsam eğer bu benim için özgürlüktür. İnsan özgür hissettiği kadar özgürdür bence. Ben de özgürlüğüme düşkünümdür.

Son dönemde kurduğun hayaller genellikle neyle ilgili oluyor?

Müzik, müzik, müzik. 🙂

Şu anda en çok nerede ve ne yapıyor olmayı isterdin?

Şu an akşama stadyumda vereceğim konserim için saçlarım düz mü olsun kıvırcık mı onu düşünmek isterdim…

Makyajla aran nasıl? Küçük güzellik sırların var mı? Yorgun bir günün sonrasında cildini dinlendirmek için neler yapıyorsun mesela?

Benim dışarı çıkarken yaptığım tek makyaj gözaltı kapatıcısı sürmek. Kirpiklerimde de ipek kirpik var, o yüzden başka bir şeye ihtiyaç duymuyorum. Cildimi mutlaka günde 2 kere nemlendiriyorum, sabah kalktığımda ve akşam yatarken, çok iyi geldiğine inanıyorum.

Giyim tarzını sorsak, nasıl tarif edersin? Nasıl parçalar ya da hangi renkler asla dolabında yer almaz?

Giyinirken genellikle rahatlığa önem veririm. Havalar soğuduğunda içime mutlaka yumuşak sıcak atlet giyerim :). Daracık kotlar veya beli sıkan kıyafetlerle pek rahat edemem ve keyifsiz olurum. Pastel ve nude renkleri tercih ediyorum bu aralar. Siyah dolabımda en az olan renktir. Zaten geceleri şık bir yerlere çıkarken dolabımda dar, şık ve siyah bir şeyler çok az olduğu için seçmekte zorlanıyorum.

Peki sağlıklı beslenme, spor gibi alışkanlıkların var mı?

Düzenli olarak pilates ve fonksiyonel çalışmaya başladım çünkü hayatımda ilk defa bir yaz bu kadar kilo aldım. Tam 7 kilo. Neyse ki sporla ve eve gelen kutulu diyet yemekleriyle 4 kilosundan kurtuldum. Şimdi diyet yemeği yemiyorum fakat kısmen sağlıklı yemeye çalışıyorum ve sporumu aksatmıyorum.

Dijital çağın ve popüler kültürün hayatımıza bir getirisi de sosyal medya oldu. Sosyal medya senin için ne ifade ediyor? Sence sosyal medyayı bu kadar hayatımızın merkezine koymak normal mi?

Ben de bildiğiniz gibi sosyal medya sayesinde var oldum aslında. Sevgili Vine ile. Sosyal medya düzgün kullanıldığında bence gayet faydalı bir mecra. İnsanların iş bulabildiği ve işini icra edebildiği bir yer haline geldi. Tabii ki onun dışında insanların birbirini rezil ve vezir de ettiği bir yer. Oraya düşen bir olay çok çabuk yayılıp, çok çabuk yanlış anlaşılabiliyor. Sosyal medyayı bence hayatımızın merkezine koymamak lazım fakat öyle bir zamandayız ki istesek de istemesek de hayatımızın merkezinde…

Sosyal medyanın gerçeklikten uzak bir yönü olduğunu düşünüyor musun? Yoksa kullanıcıların kendilerini gösterme, kanıtlama, popüler olma alanı mı olduğunu düşünüyorsun?

Her ikisi de mevcut. Yaşamak veya sahip olmak istediği hayatı gösteren de var, gerçekten yaşadığı hayatı gösteren de, bunu eğlence için kullanan da var, haber için de. Bir amaç gütmeden sadece arkadaşlarıyla iletişim içerisinde olmak için kullanan insan da var, sadece birilerini aşağılayıp, hakaret etmek için başkalarının mutsuzluğuyla mutlu olan ama hala insan dediklerimiz de var. Aslında bir nevi herkesin belki de karakterini ortaya koyduğu yer diyebiliriz.

Kadına yapılan her türlü şiddetin önünde bu kadar birlik olabiliyorken, şiddeti neden durduramıyoruz sence? Neden koruyamıyoruz birbirimizi, kadınları, hayvanları, çocukları?

Şiddetin her türlüsüne karşıyım hatta nefret ediyorum. Kadına, çocuğa, adama, hayvana, fiziksel veya psikolojik hangisi olursa olsun hepsinden nefret ediyorum ve gerçekten anlayamıyorum İnsanların nasıl bu kadar vahşileşebildiğini. Çok net söylüyorum. Benim için, herhangi bir şiddet uygulayan “insan” dünyanın en zavallı yaratığıdır.

Kadınlara en çok hangi yönünle ilham olmak istersin?

Hayata pozitif bakmak benim en sevdiğim özelliğim. Sadece kadınlara değil herkese, hayata olabildiğince pozitif bakmalarını, birbirlerine destek olmalarını, iyi düşünmelerini ve geçmişe değil geleceğe bakmalarını öneriyorum. Geçmişle dövünmek, pişman olmak, ağlamak yerine, geleceğe bakıp bunun üstesinden gelecek yollar aranmalı. İyi düşünün, iyi olun.

Son olarak Women’s Shine Magazine okurlarına kendin hakkında hiç bilinmeyen bir özelliğini/sırrını söyler misin?

Çok duygusal biriyim…