Röportaj: Seray Yazıcıoğlu Ezmiş – Ayşe Çağla Küçük Fotoğraf: Ünal Turhan Styling: Eylem Yıldız
Makyaj: Hidayet Korkmaz  Saç: Hasan Coşar/Sabit Akkaya Prodüksiyon: DCM Production
Fotoğraf Asistanı: Murat Kavuran, Ada Diren Kurt Styling Asistanı: Cansu Kırmızı Mekan: Mr. CAS Hotel

Her şeyin yenisini bulmaya çalışırken eski daha çok göze çarpıyor. Eskiden diye başlayan cümleler artık hayata karışıyor. Sürdürülebilir moda anlayışı erkek dünyasında da hakim. Basic tişörtler, vintage ceketler… Yeni ve eski birleşerek farklı bir yenilik ortaya çıkıyor. Yetenekli ve yakışıklı oyuncu Ali Yağcı ile tam da bu moda akımını yansıtan Beyoğlu’nda hem günümüz hem de geçmişin izlerini taşıyan bir çekim gerçekleştirdik. 

Cunda’da doğup büyüdüğünü biliyoruz. Küçük bir yerden İstanbul gibi metropol bir şehre gelmek seni korkutmadı mı?

Hayır, hem de hiç korkutmadı aksine heyecanlandırdı diyebiliriz. Küçük şehirde yaşayanların genelde hayal gücü daha yüksek oluyor. Eldeki imkânlar, metropolde yaşayanlara göre daha az olduğu için size metropolün o kaosu, keşmekeşi bile cazip gelebiliyor. Cunda’ya her yıl devamlı gidiyorum, geride bıraktığım bir yer değil ama oradan büyük şehre gelmek de beni dediğim gibi heyecanlandırdı.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdin? “Ben oyuncu olacağım” dediğin ilk ana dair hatırladıkların neler?

Çevremden zaten bu konuda çok fazla yönlendirme alıyordum, hayatımı değiştirmek istediğim bir dönemde, bu yoldan gitmeye karar verdim.

Çoğu oyuncu için oyunculuk çocukluktan gelen bir istek ama senin durumun sanırım biraz yaşadıklarının evirilmesiyle alakalı. Bu senin için bir şans mı yoksa mecburiyet miydi?

Şu ana kadar hayatımda hiçbir şeyi mecbur olduğum için yapmadım ama sadece şans da demeyelim, arkasında büyük bir emek, sabır ve azim var.

Oyunculuğa başlarken ilk deneme çekiminde neler hissettin?

Oyunculuğa dair hiçbir şey bilmediğimi hissettim, çevremde konuşulanlar, teknik terimler o kadar yabancıydı ki çöldeki kutup ayısı gibiydim 🙂

Yakışıklılık oyunculukta hep bir adım önde gibi duruyor. Peki, aksini düşünecek olursak oyunculukta yakışıklı olmanın dezavantajları var mı?

Sadece yakışıklı olduğunuz için o rolü aldığınızı düşünen birçok insana aslında iyi bir oyuncu olduğunuzu ispatlamak için ekstra efor sarf etmeniz gerekebiliyor.

Yeni bir rol geldiğinde karar vermeni sağlayan en önemli kriterler neler?

İlk olarak karakteri benimsemek, sonrasında da senaryo ve kadro geliyor.

Bir karaktere hayat vermek heyecan verici mi yoksa ürkütücü mü?

Aslında her ikisi de bir arada, sıfırdan bir karakteri yaratıp onu insanların hayatına sunmak çok heyecan verici ancak diğer yandan da alacağı tepkileri düşünmek ürkütücü. Çünkü bu tepkiler pek öngörebileceğiniz bir şey değil. Tabii ki kendinizden eminseniz olumlu yorumlar alacağınızı biliyorsunuz. Ancak yaptığımız iş en sübjektif işlerin başında geldiği için sizin çok içinize sinen, çoğunluğun olumlu yorumda bulunduğu bir karakter yorumunuza olumsuz eleştiriler de gelebiliyor haliyle. Bunu da doğal kabul edip o karakteri içselleştirmeye ve kendinizden doneler katmaya devam etmeniz gerekiyor yol boyunca.

Sence oyunculuk sadece yetenek işi mi? Yoksa eğitimle ve çalışarak geliştirilebilecek bir şey mi? Senin bu yönde aldığın eğitimler var mı?

Tabii ki yetenek önemli ama eğitim, azim ve sabır olmadan çok anlamlı olmuyor. Ben mesleğe başladığım ilk günden itibaren eğitimimi çok değerli hocalardan aldım ve hala da almaya devam ediyorum.

Şu ana kadar birlikte çalıştığın oyuncular içinde, karşılıklı oynarken heyecanlandığın biri var mı?

Benden yaşça hem büyük hem de tecrübeli oyuncular ile oynarken hissettiğim saygı ve hayranlık sebebi ile biraz heyecanlandığım oluyor.

Tiyatroyla aran nasıl? Bir tiyatro oyununda seni görecek miyiz? Planların arasında tiyatro var mı?

Tiyatroyu tabii ki çok seviyorum ve iyi bir tiyatro izleyicisiyimdir, şimdiye kadar birkaç tiyatro oyunu teklifi almama rağmen dizi yoğunluğu sebebi ile kabul edemedim ama kalbimin bir köşesinde bekleyen hayalimdir.

Hangi his seni yuvanda hissettirir. Bir yere ait olduğunu hissettiğinde nasıl bir ruh halinde oluyorsun?

Hem rahat, hem güvende hem de özgür hissedebilmek bana yuva hissini verir, ait olma hissi bende dingin bir ruh halini ortaya çıkartıyor.

İleriki yıllarda biyografik filminiz yapılsa sizi hangi oyuncu oynasın isterdiniz ve neden?

Şu an aklıma özel bir isim gelmiyor ama beni tanıyan ve nasıl biri olduğumu anlayan biri benim için yeterlidir.

Zor yoldan öğrendiğin en önemli hayat dersi nedir?

Kime güveneceğime dikkat etmem gerektiğini öğrendim ki insan ilişkilerinin sosyal medyayla da beraber bu kadar yoğun ve saydam olduğu dönemde galiba herkes için en önemli hayat dersi bu olsa gerek.

Popüler kültürün dayattığı hızlı tüketim toplumundayız. Bazı şeyleri çok çabuk tüketiyoruz, özellikle de aşkları. Senin ilişkilere bakış açın nasıl?

İlişkilerin temelinde 3 ana öğe var bence; sevgi, saygı ve güven. Bunlardan biri bile eksik olsa o ilişkinin tükenmesi kaçınılmaz oluyor, o yüzden bu üçlüyü bulduğum için sıkı sıkı sarıldım 🙂

Oyunculuk dışında kendini geliştirmekte olduğun başka bir tutkun var mı?

Ekstrem sporlara karşı bir düşkünlüğüm var.

Bugünkü Ali olmana neden olan bir dönüm noktası var mı?

Tek bir olay söyleyemem, şu an sizinle bunu konuşuyor olmak bile beni farklı bir Ali yapıyor.

Senin için mükemmel bir günü nasıl tanımlarsın?

Sabah gözlerimi açıp uyuyana kadar geçen sürede, kendimin ve sevdiklerimin sağlıklı olduğunu bilmek o günü benim için mükemmel bir gün yapar.

Asla başarısız olmayacağını bilsen ilk ne yapardın?

Uçardım herhalde 🙂

Geleceğe dair en büyük korkun ne?

Sevdiklerimi kaybetmek.

Peki hayatının nasıl bir dönemine denk geldik? Şu an hayatın nasıl geçiyor?

İş ve özel hayatımla huzurlu ve mutlu olduğum, şükrettiğim bir dönemdeyim.

Bugüne kadar aldığın en büyük risk neydi?

Ayvalık’taki kurduğum düzeni tamamen bırakıp İstanbul’a oyuncu olmaya gelmek.

Asla yapmam dediğin kuralların var mı?

Asla demek çok iddialı olur çünkü farkında olmadan da bazen insan bir şeyler yapabiliyor ama özellikle insanların kalbini kırmaktan kaçınırım.

Son olarak şu anda gündeminde olan bir proje var mı? Seni bir daha ne zaman ekranlarda göreceğiz?

Şu an değerlendiğim birkaç proje var; en kısa zamanda en uygunu seçip tekrar ekranlara dönmeyi planlıyorum.