Genel Ünlüler

Gizem Karaca ile renkli bahar

5
(2)

Röportaj: Ayşe Çağla Küçük – Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf: Deniz Özgün
Styling: Ali Arısoy
Makyaj: Selen Karabulut Kuyu
Saç: Tolga Oğuzhan
Mekan: Asitane Yapım

Baharın gelişi ile kutlama sezonuna davetiye hazırlıyoruz; bu davette hareketli kesimler, büyük çiçek desenleri, renkli giyinmek serbest… Şampiyon dizisine Elisa karakteriyle dahil olan başarılı oyuncu Gizem Karaca ile bahar festivalini yaşadığımız güzel bir çekim gerçekleştirdik…

Çocukluğunun ve ergenliğinin çok büyük bir bölümünü Amerika’da sürekli okul değiştirerek geçirdiğini biliyoruz. Bu durumun sana ne gibi artıları ve eksileri oldu?

Toplamda 13 okul değiştirdim bu sadece ilkokul ve ortaokul döneminde. Açıkçası okul hayatım boyunca hep ”yeni çocuk” oldum. O zamanlar tabi çocuk olarak zor geliyordu her seferinde yepyeni insanlara ve öğretmenlere alışmak, tam alışmışken vedalaşmak. Fakat şimdi geriye baktığımda bana çok katkısı olduğunu anladım. Bunun sayesinde hayatımın hiçbir döneminde adaptasyon sıkıntısı çekmedim. Aslında baktığında bizim sektörümüzde böyle, her set yeni bir sınıf ve öğretmen. Sınıf arkadaşları yerine koca bir ekip, Öğretmen yerine yönetmen :).

Türkiye’ye döndükten sonra buraya tekrar adapte olmakta zorlandın mı?

Lise döneminde döndüğümüz için ilk başlarda biraz sıkıntı yaşadım, sosyal anlamda değil fakat dersler ve eğitim sistemi çok zorladı ilk başlarda. Ama dediğim gibi bazen çok fazla değişiklik insana bazen kolay adapte olmasını sağlıyor.

Hayatımıza Miss Turkey yarışmasıyla girdin diyebiliriz. Peki, yarışmaya katılmaya nasıl karar verdin, modellik kariyeri planladığın bir şey miydi?

Belki yanlış ama aslında o dönem biraz okuldan bunaldığım ve yurtdışından gelmekle birlikte istediğim bölümü kazanamadığım bir dönemdi. Çok iyi bir üniversitedeydim fakat bambaşka rotalar çizmem gerekiyordu çünkü mutlu değildim. O dönem bağlı olduğum ajans beni habersiz bu yarışmaya ismimi yazdırmış, ilk başta verdiğim tepki üstüne merak etme gizem nasıl olsa çok kişi katıldı zor kazanman denmişti bana. Birkaç ay sonra bir telefon geldi ve ilk 20’de olduğumu öğrendim. Maceram öyle başladı açıkçası. Hayatta spontaneyi ve zamansız gelişmeleri severim. Hayat beni o dönem ben başka şekilde bu alana girmeyi planlarken bana daha kolay bir yol gösterdi. Şans insanın kapısını en az bir kaç kere çaldığına inanırım. Önemli olan bunu fark etmek bence. O zamanlar nasıl olsa kazanamazsın merak etme diyenlerde tabii 2. olunca havalara uçtular  :).

Sonradan bu kariyer planlaması nasıl oyunculuğa evirildi, oyunculukla ilgili gelecek planların ne yönde?

Oyunculuk dışında işimin başka alanlarına da girmek istiyorum. Güzel planlarım var ama daha açıklamak istemiyorum :).

Güzellik yarışmasıyla hayatımıza giren ve daha sonradan kariyerine oyunculukta devam eden çoğu insan için izleyici tarafından bir önyargı oluşuyor. Sen birçok dizi ve filmde rol aldın, bu önyargıyı nasıl kırdığını düşünüyorsun?

Ben aslında “güzellik yarışmasını” hayatımın merkezi yapmıyorum. Hatta iyice aklımdan gitmiş, bu kadar soru gelmesine şaşırdım evet ama haklısınız bir önyargı oluşuyor, bu sadece güzellik yarışması için değil, günümüz bir sürü yarışmasından çıkan ve başarı elde eden insanlar oyunculuğa kolayca atılabiliyor. Ne kadar tutundukları onlara bağlı. Ben bu konuda kendimi iyi geliştirdiğimi düşünüyorum. Bunun okulunu okumamış olabilirim ama bu konuda ne kurslarla ne workshop’larla ne eğitimlerle kendimi doldurdum bir bilseniz :).

Özetlemek gerekirse ben doğal bir insanım, içim dışım birdir, fazla duygumu gizleyemem. Bana baktığınızda ne hissediyorsam yüzümden okursunuz belki o önyargıyı bu şekilde kırdım insanlarda. İşin şöhretinde değilim anlayacağınız.

Öncelikle Şampiyon dizisi hayırlı olsun. Projeye dahil olma sürecin nasıl gelişti ve sana evet dedirten ne oldu?

Günümüzde hepimizin görmek istediği ve duymak istediği o “Güçlü Kadın” karakter olarak bana sunuldu bu yüzden hemen kabul ettim. Bir anda gelişti, yılbaşı sonrası hemen çalışmalara başladık ve ben kendimi birden sette buldum. 2020 yeni yıl hediyesi oldu.

Elisa nasıl bir karakter, diziye neler katacağını düşünüyorsun?

Elisa başta kötü karakter gibi geliyor herkese fakat öyle bir durumu yok. Hatta bazen diyorum, bu karakter erkek olsaydı ”vaaay adama bak ne havalı” derdiniz. Fakat “kadın“ girdiği alanda bazı değişiklikler oluşturuyorsa “kötü” oluyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Bu yüzden Elisa olmak bana çok keyfili geliyor, bir tür önyargı kırma aracı diyebilirim. Elisa’nın girmesiyle birlikte hikayedeki karakterlerin hayatlarında ufakta olsa bir değişiklik oldu, evet gelmesiyle birlikte büyük bir çalkantı oldu fakat ilk defa bir kadın, bir aileyi ve özel duygular beslediği adamı karanlıktan koruyabiliyor. Haklının yanında olan bir kadın Elisa, geçmişi ne kadar karanlık olursa olsun o karanlığı aydınlığa çevirebilir sevdikleri için.

Çekim boyunca birçok kombin değiştirdik ve senin enerjin asla düşmedi. Bunu nasıl başarıyorsun? Enerjinin azaldığı durumlarda bunu tersine çevirmek için uyguladığın yöntemler var mı?

En sevdiğim yönümdür bu. Enerjimi hep yüksek tutmaya çalışırım. Enerjimi ve gülümsememi insanlara bulaştırmaya çalışırım, çalışma alanında modun düşük olduğunda ve zorla o işi yaptığında herkes bundan negatif etkileniyor. Ben kimsenin benim enerjimi emmesine izin veremem :), o yüzden kendimi ve çevremi hep yüksek tutmaya çalışırım. Bir süreliğine buradayız, neden somurtalım? Tabii ki enerjimin düştüğü durumlar oluyor bende insanım, bunun beni çok sarmasına izin vermiyorum. Hayatımda sevdiğim şeyleri, güzel anlarımı düşünüyorum belki yüksek seste bir müzik açıp zıplayıp kendime geliyorum.

İngilizce’nin ana dilin gibi olduğunu biliyoruz. Hollywood’a dair planların ve bununla ilgili çalışmaların var mı? Birlikte bir projede en çok yer almayı istediğin Hollywood starı kim?

Hollywood değil fakat bu sene Kanada Toronto’da bir international ajansla görüştüm, ilerisi için güzel adımlar olabilir ama şimdilik Türkiye’de yapmam gereken daha çok şey var 🙂

Bugüne kadar yapılmış dizi veya filmlerden hangisinde ve hangi karakterde oynamayı çok isterdin? 

Lucy – Scarlett Johanson

Bu zamanda keyifli, egosuz, en önemlisi de kendiyle barışık genç bir kadın olabilmenin sırrı sence ne?

Aslında bir sırrı yok, yapım böyle, böyle büyütüldüm ve çok şükür değiştiremedi beni hayat ve içindeki egolu insanlar :). Bence ego insanı çok düşüren bir şey. Durup dururken kendine yaptığın boş bir eziyet. Başkalarına ben kendimi olmadığım kişi gibi göstermekle uğraşamam ki. Buna vaktim yok :). Bana göre gülümsemek bulaşıcıdır, girdiğim her ortamda hep gülümsemeye ve insanlara enerjimi bulaştırmaya çalışırım. Mutluyken her şey çok daha verimli olur.

Yaşın ilerledikçe, hayatta kazandığın tecrübelerle karakterinin oluşuyor olsa da seni bugünkü sen yapan belli başlı olaylar yaşadın mı, hayatının dönüm noktaları sence neler?

Hayatımı değiştiren ve bu günlere beni getiren 3 ana olay vardır. Bunların ne olduğunun önemi yok ama gerçekten hayatta beni ben yapan ve böyle sağlam bir karaktere sahip olmamı sağlayan şeylerdir. Bu olaylar iyi de olabilir kötü de, ama sonuçta bizi güçlü kılan onlardır. Yaş ilerledikçe daha fazla değer vermeye başladım gibi geliyor, aslında hep burnumun dibinde olan şeylere ben hiç dikkat etmemişim. Şimdi bunların farkında olmak güzel.

Başarı sana göre en çok ne ile ilişkili?

Sabır ve iyi niyet.

Şu an içinde bulunduğun şartlar ve yaşadığın hayat sana neler hissettiriyor? Hayat felsefesi olarak kendine neyi edindin?

Geçen seneki Gizem’le bu seneki gizem çok farklı öyle diyelim. Bu sene Enerjim çok ve bu enerjiyi nasıl yönlendirebileceğimi ve hangi alanlarda kullanabileceğimi öğrendim. Hayat felsefem enerjini kaybetme!

Hayatının çeşitli dönemlerinde farklı ülkelerde yaşamış olmanın sana bakış açısı olarak kattıkları arasında neler olduğunu düşünüyorsun?

Dünyanın her bir yanından gelen öğrencilerle aynı sınıfta okudum, başka diller başka dinler başka kültürler tanıdım. Asla insan ayırmamayı öğrendim, ve kolayca adapte olabilmeyi öğrendim.

Ünlü olmak hakkında neler söyleyebilirsin? Günümüzde ünlü olmanın nasıl bir his olduğunu düşünüyorsun? Eğer ünlü olmasaydın bu bakış açısına asla kavuşamazdım dediğin farkındalıklar var mı?  

Günümüzde ünlü olmak daha zor bence, sosyal medya sayesinde göz önünde olan insanlar artık daha kolay ulaşılabilir. Böyle olunca takipçiler istedikleri yorumu hiç utanmadan çekinmeden sana yapabiliyor. Hatta son zamanlarda artık biraz çığırından çıktığını düşünüyorum. İşin üzücü tarafı bir süre sonra insanı duygusuz olmaya itiyorlar. Mesela ünlü  olmasaydım bu sosyal medya zorbalığı muhtemelen psikolojik olarak etkilerdi beni.

Cool bir havan var. İçinde nasıl bir kadın gizli peki? Kendini nasıl anlatırsın?

Aslında beni tanıyanlar dışarıdan çok soğuk görünüyorsun ama öyle değilsin derler. Nasıl öyle görünebiliyorum anlamıyorum çünkü ben gerçekten çok kırılgan ve duygusal biriyim. Çok fedakarımdır bu yüzden karşımdaki insana değer veriyorsam onun için her şeyi yapabilirim. Çok detaycı ve mükemmeliyetçi biriyim. Bazen yorucu olabiliyor.

Peki, kendine kızdığın kendinde sevmediğin bir özelliğin var mı?

Biraz sakarım :).

Moda senin için ne demek? Tarzına en yakın bulduğun markalar hangileri?

Benim marka düşkünlüğüm yoktur, her yerden kendime yakışacak şeyler bulabiliyorum. Genelde kıyafette rahatıma düşkünümdür.

Tamamen kendine ayırdığın bir bakım gününde neler yaparsın? Bakıma dair sırların, cilt bakımında kullandığın özel ürünler var mı?

Olabildiğince doğal ürünler kullanmaya çalışıyorum. Hatta nemlendiricim eczane ürünü. Benim biraz alerjik ve hassas bir cilt tipim olduğu için her ürünü kullanamıyorum. Araştırıp özel bitkisel yağlar kullanıyorum.

Biz seni hep fit olarak gördük. Bu genetik mi, yoksa spor ve beslenmeyle mi bunu koruyorsun?

Ben yemek yemeyi çok seven biriyim aynı zamanda yemek yapmayı da çok seviyorum. Bu yüzden sürekli hayatımda spor olması gerekiyor. Fit kalmanın dışında spor sayesinde enerjimi atabiliyorum.

Puan verin!

Average rating 5 / 5. Vote count: 2