Röportaj: Ayşe Çağla Küçük / Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf: Mesut Yazıcı
Styling: Ali Arısoy
Makyaj: Şehrazat Naseri
Saç: Mehmet Bayraktar
Fotoğraf Asistanı: Semih Sunmaz
Mekan: CSA Alternatif Sahne
Genç yaşta ünlü olmak pek çok açıdan kolay olmamalı. Yaşının insanı olabildiğini düşünüyor musun?
Ne kolay ne de zor diyebilirim bunun için ama genç yaşta olmakla alakalı olduğunu düşünmüyorum. Ailemin de desteğiyle çok küçük yaşlarda çalışıp, kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim ve tabii ki daha hızlı büyüyüp olgunlaştım diyebilirim ama daha gezecek, görecek, öğrenecek çok şeyim var bunun da farkındayım, bu yüzden yeri geldiğinde çocuk yeri geldiğinde olgun olabilmek en güzeli bence.
Gençliğin o klasik kodlanmış hallerini yaşayabiliyor musun?
Erken yaşta çalışmaya başladığım için yaşıtlarıma göre daha fazla sorumluluğum oldu her zaman ama bundan şikayetçi değilim. Klasik kodlanmış bir gençlik yaşadığımı söylemem o yüzden.:)
Kendine dair en sevdiğin özelliğin nedir?
Hiçbir şey için pişmanlık duymamam galiba, hayatımda keşkeden çok “iyi ki” var çünkü kötü bir şey yaşadığımda bile yaşadıklarımdan ders çıkartıp “böyle olması gerekiyormuş iyi ki de böyle olmuş” diyebilip ayağa kalkmak daha iyi ve güçlü hissettiriyor.
Yani tanıştığın insanlarla nasıl iletişim kurarsın? Kolay güvenir, inanır mısın insanlara?
Güven benim için çok önemli bir konu ve insanlara çok zor güvenip inanırım. Yeni tanıdığım insanları da gerçekten tanıdığımı bildiğimi düşünmeden güvenemem.
Simay Barlas için güzel bir günün başlangıcı nasıl olmalıdır? Kendini iyi hissettiren sabah rutinlerin var mı?
Var, evet ama çalışma saatlerime bağlı olarak değişiyor rutinlerim de. Eğer erken saatlerde setim varsa uyandıktan çok kısa süre sonra evden çıkmış olmam gerekiyor, Bir duş ve kahve için zaman bulabiliyorum sadece. 🙂 Evden hemen çıkmama gerek yoksa uzun kahvaltılar, cilt bakımı, biraz internetten haber takibi yaparım.
Ünlü olmak herkese çok cazip gelse de aslında çok zor bir durum. Ünlü olduğun için kendini frenlemek zorunda kaldığın durumlar oluyor mu? Günümüzde ünlü olmanın nasıl bir his olduğunu düşünüyorsun? Eğer ünlü olmasaydın bu bakış açısına asla kavuşamazdım dediğin farkındalıklar var mı?
Ben hep aynı Simay’ım, daha önce nasılsam hala aynıyım. Belki de böyle baktığım için zorluklarını o kadar da hissetmiyorum. Çok sosyal bir hayatım da yok daha evcil bir insanım. Ünlü değilde oyuncu olmasaydım bu kadar empati kuramayabilirdim. Belki oynadığım karakterler bana çok şey kattı, onlarla düştüm, bazen onlarla birlikte öğrendim, hayatıma çok şey kattılar.
Bir oyuncu için her yeni karakter yeni bir yolculuk demek. Oynadığın karakterlerin her biri eminiz ki sana bir şeyler katıyordur. Hayata başka bir karakterin açısından bakmak sana neler kazandırıyor?
Özel hayatımda olaylara farklı açılardan da bakabiliyorum, empati kurmak daha kolay benim için. Oynadığım karakterle ben de yeni şeyler öğreniyorum ders çıkarıyorum. Yaşamadığım ve belki de hiç yaşamayacağım duyguları tatmak çok güzel bir hissiyat.
İlk kez kamera karşısına geçtiğin günden beri hayatında neler değişti?
Çok bir şey değişti diyemem, ben hala aynı Simay’ım. Daha anlayışlı, farkında ve empati kurabilen bir hale geldim diyebilirim.
Kendini ekranda izlerken rahat mısın? Neler hissediyorsun?
Kendini izlerken çok rahatsız olanlardanım. “Acaba ne yaptım”, “Bir eksiğim var mı”, “Şöyle oynasam daha mi iyi olurdu, nasıl oldu acaba” gibi çünkü hiçbir zaman tatmin olmuyorum. Hep “Daha iyisi olmalı”, “Daha iyisini yapabilirdim aslında” diye düşünüyorum.
Yakın zamanda seni yeni bir proje ile ekranlarda izleyeceğiz. Biraz projeden bahsedebilir misin?
Çok heyecanlandığım bir proje, çok güzel bir kadro. 1934-1936 yılları arasında geçiyor, Efnan gibi bir karakter hiç oynamadım ve aslında bu yüzden de çok heyecanlıyım. Projeden çok bahsetmeyeyim spoiler olmasın. 🙂
Nasıl bir karaktere hayat vereceksin?
Güçlü, dik başlı, sabırlı, hayatın zorluklarına karşı direnen, vazgeçmeyen bir karakter diyebilirim şimdilik.
Birçok dizide yer aldın. Seçme şansın olsaydı oynadığın hangi karakter olarak hayatına devam etmek isterdin?
Damla ile devam etmek isterdim galiba çok eğlenceli bir karakterdi
Senin için mesleğinin en büyülü yönü ne?
Bilmediğim, hissetmediğim, belki de hiç hissetmeyeceğim duyguların içinde kaybolmak.
Sektörde tabuları olan, farklı rollere girmek istemeyen oyuncular var. Sence bir oyuncu tabularını yıkmalı mı yoksa korumalı mı?
Herkesin kendi tercihi tabii ki ama ben kendi adıma her zaman farklı karakterlerde oynamak istedim, her farklı karakter yeni serüvenler, yeni bir hikaye beni daha çok işime bağlıyor.
Hayatının sonuna dek oyunculuk yapmak mı planın yoksa kendine koyduğun başka hedeflerin var mı?
Oyunculuk hep istediğim bir meslekti ve hep hayatımda olacak. Başka hedeflerim de var tabii ki ama onlar şimdilik bana kalsın. 🙂
Dijital yayınlarda birçok dizi projesi oluyor. Senin bu platforma yaklaşımın nasıl? Hangi dizileri/filmleri takip ediyorsun?
Bence çok daha iyi özgür projeler çıkıyor. Senaryoyu sonuna kadar bilmek karakterin nereye evrileceğini bilip, üstüne çalışabilmek çok güzel.
Hayranlarından hakkında duyduğun en şaşırtıcı ve en hoşuna giden söz ne olmuştu?
Zalim İstanbul’u çekerken “Simay sana bir hediye geldi, gelebilir misin?” dediler, ilk önce anlam veremedim, sonra dışarı çıktığımda karşımda bir çelenk duruyordu ve çelengin üstünde “Sayın Ulaştırma Bakanım kavuşamıyoruz” yazıyordu. Not kısmına ise “Size olan sevgilimizi nasıl gösterebiliriz diye düşündük ve sonucu 2 metrelik bir çelenkte bulduk.” yazıyordu. Çok utanmıştım ama çok tatlıydı.
Kadın-erkek ilişkilerine nasıl bakıyorsun? Mutlaka olması gereken ve asla olmaması gereken kurallar var mı sence?
Güven, sevgi ve saygının olmadığı ilişki benim için ilişki değildir. Bence bu üçü çok önemli.
Özgürlüğüne düşkün müsün? Sence ilişkiler bu noktada ne kadar kısıtlayıcı olabiliyor?
Özgürlüğüne inanılmaz düşkün bir insanım. Bence iki insan birbirine güvenmeden sevmemeli çünkü aradaki güven bağı ne kadar güçlü olursa o ilişki o kadar özgür olur. Ama güven olmadığında ilişkilerin toksikleştiğini görüyorum.
Türkiye dışında yaşamak istediğin başka bir ülke var mı ya da ait olduğunu düşündüğün bir şehir, ülke ya da kültür?
İstanbul’dan başka yerde yaşabilir miyim bilmiyorum ama gezip görmek istediğim bir sürü ülke, bir sürü şehir bir sürü kültür var.
Günümüzde güzellik algısı oldukça değişti. Senin bu konuda fikirlerin nasıl, sence güzellik kavramı nedir?
Güzelliğin sadece fiziksel bir durum olduğunu düşünmüyorum, güzellik bence insanların çıkar gütmeden karşılıksız birbirlerine yardım etmeleri ve sevmeleridir. İnsanları dış görünüşleriyle yargılamanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Yani anlayacağınız benim için önemli olan insanların bedeninin değil kalbinin güzel olması. Ben bugüne kadar insanları hep böyle değerlendirdim çünkü ailem bana böyle öğretti, beni böyle yetiştirdi.
Peki olmadan yaşayamayacağın güzellik ürünleri hangileri?
Parfüm, yüz, göz ve dudak kremi.
Moda ve sen nasıl bir ikilisin? Son trendleri takip ediyor musun?
Trendleri takip ediyorum ama kendime yakıştırdığımı içinde mutlu ve rahat hissettiğimi giymek tercihim.
Diyet ve spor hayatının neresinde duruyor?
Setle beraber spor biraz zor oluyor ama haftanın 3 günü de olsa yapmaya çalışıyorum. Sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum ancak fast food yemeyi çok seviyorum, o yüzden zorlanabiliyorum bu konuda. 🙂
Son olarak, zamanda yolculuk yapma şansın olsa hangi yıla gitmek isterdin?
60’lara gitmek isterdim.
SİMAY İLE KISA KISA
-Dinlemekten hiç sıkılmadığın bir şarkı var mı?
Love Tonight.
-Kahve mi, çay mı?
Kahve.
-Herhangi bir batıl inancın var mı?
Karmaya çok inanırım.
-En sevdiğin film türü?
Bilim kurgu.
-Tüm dünyada en sevdiğin şehir hangisi?
New York.
-Salata mı makarna mı?
Makarna.
-Çantanda her zaman bulundurduğunun 3 şey?
Lip gloss, cüzdan, anahtar.
-Kedi insanı mısın yoksa köpek mi?
Köpek.
-En büyük fobin ne?
Yılan.