Röportaj: Seray Yazıcıoğlu Ezmiş – Ayşe Çağla Küçük
Fotoğraf: Çağdaş Başar
Styling: Ali Arısoy
Makyaj: Rufiye Kalmaz
Saç: Sabit Akkaya/Hayri Hayta
Fotoğraf Asistanı: Mertcan Yapıcı

1970’lerin burjuvaları ve onların zarif siluetlerinden ilham alıyor ve dönemin iz bırakan blazer’ları, keskin kıvrımlı pantolonları, terzilik ve trençkotların ışığında bu asil tavrı, son dönemde adını Çocuk dizisi ile sıkça duyduğumuz Merve Çağıran’ı güncel modanın işlevsel yorumuyla keyifli bir çekim ile taçlandırıyoruz.

Pozitif, enerjik ve neşeli bir insansın. Bunu nasıl başarıyorsun, hayat motton nedir?

Evet çok neşeliyim. An’a odaklandığımda genelde öyle oluyorum. Negatif düşünmeye meyilli olduğum zamanlar var fakat bunun bana bir fayda sağlamadığını gördükçe, pozitif olmayı seçiyorum ve bunun bana mutluk getirdiğine inanıyorum. Çoğu şey algıladığımız taraftan ya üzüyor ya da mutlu ediyor bizi sonuçta. Hayat mottom: Kendini sev.

Oyuncu olmaya karar verdiğin anı hatırlıyor musun?

Öyle net bir an olarak hatırlamıyorum, çocukluğumdan bu yöne eğilimim o yönde oldu diyebilirim.

Her oyuncunun hayalinde oynamak istediği bir rol vardır. Senin oyunculuktaki en büyük hayalin ne?

Fantastik bir karakteri oynamak istiyorum. İnsana özgü tavırlardan çoğunlukla sıyrılabileceğin, alanı çok geniş ve keyifli bir deneyim olur diye düşünüyorum.

Çocuk dizisinde Akça karakterini canlandırıyorsun. Akça karakterine nasıl hazırlandın?

Geçmişine, ortamına ve ailevi durumuna baktım. Nasıl dönüştüğünü, kaçtığı şeyleri ve hayal kırıklıklarını sevdim.

Size göre annelik neyi ifade ediyor?

Annelik bence duygusal bir yerden karar verilmemesi gereken bir şey. Ciddi sorumlulukları ve edinilmesi gereken bir bilinci var. Senin dünyaya getirdiğin insan, söylediklerini ve davranışlarını algılamak için sürekli gözünün içine bakarken senin de ona göre davranman lazım.

Müzikle çok başka bir bağın olduğunu biliyoruz, neden müzik yerine oyunculuğa yöneldin?

Müzik benim günlüğüm,terapim, biriktiriyorum orda. Daha sabırlı bir yere koydum onu. Oyunculuk çocukluktan beri olan bir istekti, hep varmış gibi. Müzik de artık hayatımda var ama daha yavaş bir yol o. Hepsi bir arada olacak inşallah, kendi hikayelerimde yer almasını çok istiyorum.

En çok nelerden ilham alıyorsun? Ruhunu ve oyunculuğunu besleyen şeyler neler?

İnanmak, merak etmek.. Hayat karşına çıkardıklarıyla her zaman bir ilham olabiliyor. En önemlisi, pozitif hayaller kurmak. Güzel şeyler düşününce içim kıpır kıpır oluyor. Yazarken, şarkı bestelerken, bir insanı gözlemlerken (kurgu ya da gerçek), hayvanları severken, bir de en çok görmediğim yerlerde dolaşırken besleniyorum.

Hayatının sonuna dek oyunculuk yapmak mı planın yoksa kendine koyduğun başka hedeflerin var mı?

Oyunculuk hep olacak ama başka hayallerim, hedeflerim de var tabii. Bunlar oyunculuğun çok fazla dışında da değil. Oyunculuk nasıl ifade etme biçimiyse müzikte öyle benim için. Anlama, anlatma dürtüsü olduğu sürece buna dair hayallerim de hep var. 

Hedeflerimin biraz daha zamanı var, pişmesi gerekiyor.

Çocukluk anılarının içinde zaman zaman aklında beliren, unutmadığın neler var?

Çok var da işin komik taraflarını anlatamayacağımı anladım şu an. Ama minik minik anılarım şu anda kafamda canlandı: Kuaförlük merakım yüzünden bütün komşuların saçlarını zorla yapmam, parmak ucunda dans etmem, annemin işten gelirken aldığı oyuncaklar, mandalina ağacı, İzmir yokuşları ve matematik nefretim şu an aklıma gelenler arasında.

Hayatında yakaladığın ve değerlendirdiğin en büyük şansın ne olduğunu düşünüyorsun?

Yapmak istediklerime destek olan, hayallerime ortak olan çevremdeki insanlar en büyük şansım.

Hayatta planlar yapar mısın? Yoksa hayatı akışına mı bırakırsın?

Planlarım ama sonunda akışına bırakırım.

Boş zamanlarında en çok neler yaparsın?

Genelde zamanımın çoğu Çocuk dizimizin setinde geçiyor. Aralarda dizi ya da film seyrediyorum. Onun dışında hikaye notları alıyorum. Müzisyen arkadaşlarımla şarkılarım üzerine konuşuyorum, fikir alış verişinde bulunuyoruz.

Aşkın tanımını nasıl yaparsın?

Aşkı tanımlayamam, aşk başa gelince her şeyi baştan tanımlıyor bence. Daha önce bir şey öğrenmemişsin gibi. Zaten güzel olan da bu.

Romantik bir kişilik misin, sert bir kişilik mi?

Romantizm klişelerini açıkçası sevmiyorum. O an hissettiğinle gelen bir cümle, bir benzetme, bir bakış, küçücük anlar benim için çok kıymetli.

Nasıl bir arkadaş grubun var? Arkadaşlarınla en çok ne yapmaktan hoşlanırsın?

Arkadaş gurubumla sohbet etmeyi, oyun oynamayı ve korku filmi izlemeyi çok seviyorum. Arkadaşlarımla en çok da bir şeyler yazmayı ve konuşmayı seviyorum. Gezdiğimiz, yeni keşfettiğimiz yerleri fotoğraflamayı da seviyorum.

Bu kadar yoğun çalışırken spora vakit ayırabiliyor musun? Hangi spor dalları ile ilgileniyorsun?

Dürüst olacağım, spor salonuna üyeyim ama tüm konsantremi diziye vermiş durumdayım. Yoğunluktan gitme fırsatı yakalayamıyorum.

Cildine ne kadar önem veriyorsun? Günlük cilt bakımı için neler yapıyorsun?

Bol bol su içmeye özen gösteriyorum, bence cildimiz için yapabileceğimiz en iyi faktör su içmek. Düzenli olarak cilt bakımına gidiyorum ve bana çok iyi geldiğini düşünüyorum. Tabii tek başına bunlar yetmiyor sağlıklı beslenmek de şart.