Röportaj: Ayşe Çağla Küçük / Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf: Baran Altındağ
Styling: Merve Özmen
Saç: Mutlu Ahmet Sinan
Makyaj: Banu Aksungur
“Mucize Doktor” dizisinde “Gülin” karakteriyle izlediğimiz, yetenekli oyuncu Merve Bulut ile çok keyifli bir çekim gerçekleştirdik.
Oyunculuk senin için ne zaman bir kariyer planına dönüştü?
Gerçekten çocukluğumdan bu yana en sevdiğim şeydi oynamak. 🙂 İlkokulda izciydim ben. Kamplarda son gece gösterilerinde ve okulda yıl sonu müsamerelerinde kendi skeçlerimi yazıp oynamakla başladı diyebilirim. Hep istedim sahnede olmayı. Aslında Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum ancak 3. sınıfta iyice anlamıştım oyunculuk yapmak istediğimi. Bu yüzden aynı yıl Müjdat Gezen sanat merkezine başladım. İki okulu birden okudum. Sonrasında da bir daha hiç kopmadım. Craft Oyunculuk Atölyesiyle devam etti eğitim hayatım. Kariyer planından ziyade tutkumun peşinden koştum diyelim.
Mucize Doktor dizisi ilk yayınlandığı günden beri oldukça başarılı gidiyor. Dizinin başarısını neye bağlıyorsun?
Mucize Doktor gerçekten çok özel bir iş. İnsanlara çok uzun zamandır unuttukları; umut etmek, iyiye inanmak, mucizelerin gerçekten var olduğunu görmek çok iyi geldi bence. Ve de yarattığı otizm farkındalığı ile bambaşka bir yeri var bu dizinin. Bildiğimiz entrikalı dizi dünyasının dışında sevgiyi, empatiyi çok naif bir dille anlattığı için çok sevdi herkes.
“Mucize Doktor” dizisini en iyi anlatan beş kelime hangileri?
Bana göre Mucize Doktor’u en iyi anlatan beş kelime sevgi, farkındalık, ihtimaller, empati, anlayış.
Senaryoyu ilk okuduğunda canlandıracağın karakter sana neler düşündürmüştü? Rolüne nasıl hazırlandın?
Senaryoyu ilk okuduğumda “Gülin Sekreter”i çok sevdim tabii. Cerrahinin kalbi demişlerdi bir bölümde hatta, çok mutlu olmuştum. Hastanedeki her şeyden ve herkesten haberdar, biraz dedikodu peşinde ama çok iyi kapli biri Gülin. 🙂 Hazırlanırken de kurumsal bir çalışan olmak nasıl bir şey bunu araştırdım, o insanları gözlemledim.
Dizinin aldığı geri dönüşleri gördüğünde neler hissediyorsun?
Geri dönüşler hepimizi çok mutlu ediyor tabii ki. İnsanların bu kadar sevmesi, bizi bu kadar benimsemesi gerçekten şahane. Yaptığınız işin takdir edilmesi kadar tatmin edici bir duygu yok sanırım.
Bu zamana kadar beraber çalışmaktan en çok keyif aldığın sana bir şeyler katan isimler kimlerdi?
Ben gerçekten bu konuda çok şanslıydım. Önceki işlerimde de inanılmaz şeyler öğrendiğim oyuncularla çalışma fırsatım oldu. Maral’da İpek Bilgin’le beraberdik mesela ki kendisi Craft’tan hocamdır. Oyunculuk eğitimimde bir sürü şey öğrendim ondan. Aynı işte olmak çok güzeldi. Yine Maral’da Reha Özcan abiciğimle beraberdik. Mucize Doktor’da da beraber olmak çok keyifliydi. O da çok kalbe dokunan gerçek hisli bir oyuncu, çok ilham oldu bana. Ve şimdi yine Mucize Doktor’da Zerrin Tekindor gibi bir ustayla çalışıyoruz. Andan hiç çıkmayışıyla, naifliğiyle, gerçekliğiyle bayıldığım biri kendisi. 🙂
Ekranda gördüğümüzün dışında nasıl bir Merve var?
Ekranda görünenin dışında daha hareketli, daha neşeli, daha duygusal biriyim ben. Oynadığım karakter daha sert duruşlu, çok kararlı biri. Ben özel hayatımda o kadar kararlı biri değilim bence. 🙂
Kendine dair en sevdiğin şeyler ne? Katı kuralları olan, programlı yaşan biri misin yoksa her koşulda kendime göre bir şeyler bulurum deyip hayatı akışa bırakanlardan mısın?
Nası anlatsam bilmiyorum ama kendime dair sevdiğim şeyler, sevdiklerime çok sahip çıkmak mesela. İyi bir dost olduğumu düşünüyorum. Kedilerime ve hayvanlara olan düşkünlüğümü de seviyorum. Can sıkıcı biri değilim bana göre, enerjimi, neşemi severim. Asla katı kuralları olan ve programlı yaşayan biri değilim ama çok akışa bırakabildiğim de söylenemez. İkisinin arası galiba. 🙂
Uzun zamandır yapmak istediğin ama sürekli ertelediğin ve artık yapmamın tam zamanı dediğin bir şey var mı?
Aslında uzun zamandır fransızcaya geri dönmek istiyorum. Sağlam bir alt yapım var tabii ama uzun zamandır tiyatro ve diziyle uğraştığım için uzak kaldım. Yeniden geri dönmek, fransızca oyunlar okumak istiyorum. Ve tabii tiyatro! Çok özledim, çok istiyorum yine bir tiyatro oyunu yapmayı.
Olduğun yerden dönüp baktığında hayatındaki dönüm noktalarını görebiliyor musun? Bu dönüm noktalarından biraz bahsedebilir misin?
Öncelikle tabii ki İstanbul’a gelmek. Sonrasında sanırım Craft’a başladığım dönem benim için hayatımı oyunculuk yaparak kazanmak istediğime emin olduğum bir zamandı. Birçok kıymetli işte bulundum ancak Mucize Doktor’un her zaman yeri ayrı ve hayatımın dönüm noktalarından biri olarak kalacak.
Oyunculuğun sana kattığı en önemli özellik ne oldu? Mesleğinde başlangıçtan bugüne nasıl geçişler yaşadın?
Oyunculuğun bana kattığı en önemli şey o anda ne hissettiğimi takip etmek, bunu anlamak ve doğru adlandırabilmek oldu. Ben her zaman hisleriyle hareket eden, duygularına güvenen biri oldum. Bir oyuncu olarak duyguları doğru analiz edebilmeyi, anlayabilmeyi çok önemli buluyorum. Bu anlamda bana verdiği en önemli şey bu. Başlangıçtan bugüne kadar baktığımdaysa, tabii özgüvenli bir alana geçmek çok değerli. Bugün oyuncu olarak ne istediğimi, role nasıl yaklaşacağımı biliyorum.
Hayata karşı tutumun doğru zamanı beklemek üzerine mi, yoksa fırsatları yakalamak üzerine mi?
Gerçekten her şeyin bir zamanı olduğuna çok inanıyorum ancak o gerçek fırsatları insanın kendisinin yarattığına da çok eminim. Bu durumda hangisiyim seçemedim. 🙂
Şu sıralar hayatının nasıl bir noktasında olduğunu düşünüyorsun?
Şu sıralar gerçekten hayatımın çok güzel bir dönemindeyim. 2 sezondur çok gurur duyduğum bir projenin içindeyim. Yapmak istediğim birçok iş var, enerjim ve arzum çok yüksek. Hepsi için heyecan içinde olduğum bir dönem bu dönem.
Peki ya tam da bu zamanlarda hayalini kurarken heyecanlandığın bir şey var mı?
Dijitale bir iş yapmayı çok istiyorum. Umarım olur yakın bir zamanda. Bir de ben Yaratıcı Drama eğitmeniyim. Önümüzdeki sezonda çocuklara ve yetişkinlere workshop hazırlamak gibi planlarım var, heyecanlıyım bunun için de.
Yoğun bir tempoyla çalışırken vücudunu ve ruhunu dinlendirmek için neler yapıyorsun, nasıl rahatlıyorsun?
Yani aslında çok özel ritüellerim yok ama yemek yapmayı çok seviyorum. 🙂 Yemek yapmak rahatlatıyor beni. Onun dışında da yürüyüş yapmak çok iyi gelir stresli zamanlarımda.
Günümüzde güzellik algısı oldukça değişti. Senin bu konuda fikirlerin nasıl, sence güzellik kavramı nedir?
Güzellik benim için enerjiyle ilgili daha çok. Güzel bir enerji, büyük, içten bir kahkaha mesela birini çok güzel gösterebilir.
Kendine ait güzellik sırların var mı ve makyajla aran nasıl?
Güzellik sırrım yok galiba ya. 🙂 Makyajla aram gayet iyidir, çok da severim. Yerine göre makyaj yapmak önemli elbette ama dışarı çıkarken de günlük bir makyaj yaparım mutlaka.
Giyim tarzını nasıl tarif edersin, nasıl parçaları ya da renkleri asla kullanmazsın? Dolabının vazgeçilmez parçaları neler?
Ya ben bu konuda rahatıma aşırı düşkünüm, mesela kış mevsimiyse kocaman rahat sweatshirt-tayt ikilisi vazgeçilmezimdir. Yani paspal asla değil ama rahatına düşkün diyelim. Eskiden neon renkleri hiç kullanmazdım ama şu an çok seviyorum. Çok taşlı, çok parlak şeyleri asla kullanmam.
Güzellik uğruna asla yapmayacağın şeyler var mı? Yoksa her türlü yeniliğe açık biri misin?
Asla demeli miyim bilmiyorum, yeniliklere açığımdır ama yüzümde majör değişikliklere karşıyım.
Ve son olarak geçmişten biriyle röportaj yapacak olsan bu kim olurdu ve hangi soruları sorardın?
İndira Gandhi. Biz bu ülkenin kadınları olarak en temel yaşam haklarımızı bile koruyamazken o ilk kadın başbakan oldu, ülkesini zor zamanlarda dağılmaktan kurtardı. Bugünkü halimiz için tavsiye isterdim.