Röportaj: Ayşe Çağla Küçük – Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf: Emre Karaşoğlu Styling: Ali Arısoy
Saç: Sabit Akkaya/Hayri Hayta
Makyaj: Rufiye Kalmaz
Mekan: Cüneyt Sayıl Atölye

“Power of Spotlight” söyleminden yola çıkarak genç oyuncu İlayda Ildır ile bir tiyatro sahnesinde, güçlü kadın stilini yansıtan bir çekim gerçekleştirdik.

Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiğini hatırlıyor musun?

Karar vermek gibi değil ama çok küçüklükten beri hayalini kurduğum, olmak istediğim meslekti.

Genç yaşta tanınan biri olmak sana neler kazandırdı, seni olumsuz etkileyen yanları var mı?

Söz dizisine başladığımda üniversitede 3. Sınıfta okuyordum. Bütün arkadaşlarım beni oyuncu olmadan  önce tanıdığı için kendi çevremde çok büyük bir değişiklik olmadı, rahat bir şekilde okumaya devam ettim. Ancak sette çok yoğun çalıştığımız ve sokakta da tanınmaya başladığım için öğrenciliğimin son iki yılının tadını tam olarak çıkaramadım diyebilirim. Önce dizi final yaptı sonra diplomamı aldım ve son iki yıl nasıl geçti ben bile anlamadım.

Söz dizisi sana neler kattı?

Söz dizisi benim başından beri içinde olduğum ilk iş. Birlikte büyüdük ve çok şey öğrendim. Hem oyunculuk, hem iş hayatı, hem de tanıdığım insanlar bana çok şey öğretti. Set disiplini, tecrübeli oyuncularla karşılıklı oynama şansı, öğrencilikten bir anda sert bir çalışma temposuna girmek biraz da hızlı olgunlaşmamı sağladı sanırım.

En zorlandığın sahne hangisiydi?

Söz dizisi, sahnelerin içeriği gereği genel olarak zor bir işti. Erkek egemen bir hikâyede kadın karakter olarak güçlü durmak oldukça zorlayıcı bir süreç oldu benim için. Senaryo gereği uyuşturucu madde alıp atak geçirdiğim bir bölüm vardı ve o sahneler beni hem fiziksel hem de psikolojik olarak en çok zorlayanlardı. Tabii her sezon defalarca kaçırıldığım sahneler de ayrı zordu. Hepsinde ya dizimi ya kafamı bir yerlere çarpmışımdır. Üç sezon boyunca sürekli başıma talihsiz olaylar geldi ve genelinde kaçırıldığımdan baya hırpalandım diyebilirim.

Oyunculuğunu geliştirmek adına uyguladığın yöntemler neler? 

Söz süresince okulum da devam ettiği için ek olarak kendime oyunculuk eğitimi adına yatırım yaptım diyemem. Ancak seti her zaman okul gibi görüyorum. Söz de bu süreçte benim için ciddi bir eğitim süreci sağladı diyebilirim. Onun yanı sıra bolca oyunculuk, senaryo ve drama içerikli kitaplar okudum. Bundan sonraki süreçte de eğitimler almak, kurslara katılmak ve farklı oyunculuk metotları öğrenerek kendimi ve oyunculuğumu geliştirmek istiyorum.

Oyunculukta idolün olan ya da örnek aldığın isimler kimler?

Spesifik biri var diyemem. Ama izlediğim her işte çok beğendiğim ve  o karakter adına örnek aldığım bir birçok şey oluyor. Yani beni etkileyen her iş ve oyuncudan bir şeyler almaya çalışıyorum.

Oyunculuk dışında başka meslekte ya da alanlarda kendini geliştirmeyi düşünüyor musun?

İngilizce işletme bölümünden bu yıl mezun oldum. Kendi alanımla ilgili yapmak istediğim işler var, ayrıca koçluk adına almaya başladığım eğitimler de var. Çok yönlü olmayı ve farklı sektörleri görmeyi seviyorum. Onun dışında ses eğitimi almak istiyorum. Başka bir sürü şey var. Daha çok başındayım umarım istediğim ve merak ettiğim her şeyi yapabilirim.

Oyunculukta güzellik sence bir avantaj mı?

Bence bir oyuncu için oynayacağın karaktere göre avantaja dönüşebilecek bir şey güzellik. Görsel bir sanat dalına hizmet ettiğimiz için tabii ki seyirciye estetik ve güzel olanı sunmak önemli ancak oyunculuk demek modellik gibi sadece güzelliğinizi ya da giydiklerinizi sunduğunuz bir şey olmamalı. Kişisel olarak benim bir izleyici olarak beklentilerim daha farklı, güzelliğe ve yakışıklılığa dikkat etmem.

Genç yaşta büyük bir kitle tarafından izlenmek nasıl bir duygu?

Çok güzel. Gerçekten başka türlü tarif edebilmem çok mümkün değil. İnsanların sevdiğini ve takdir ettiğini görmek beni mesleğim adına daha çok heveslendiriyor.

Bugüne kadar dışarda karşılaştığın en ilginç tepki neydi?

Biri fotoğraf çekilmek istedi sonra bir anda kendi kendine vazgeçti. Ne oldu dedim cevap da vermedi ben de anlayamadım. Sonra geri döndü ve Erdem Albay’dan (dizideki babam Nihat Altınkaya) başımıza iş alırız şimdi hem de bize yakışmaz dedi ve ciddi ciddi gitti.

Kendinde en sevdiğin ve sevmediğin yönlerin neler?

Genel olarak olaylara hep bardağın dolu tarafından bakarım, pozitifimdir. Enerjim kolay kolay düşmez. En sevdiğim özelliğimdir. Bir şeyler yapmaya üşendiğim her an gıcık oluyorum kendime. En sevmediğim özelliğim de ara ara gelen üşengeçlik.

Annenden aldığın bir güzellik sırrın var mı? Cilt bakımı ritüelinden bahseder misin?

Annem çok doğal bir kadındır. Kendisi hep doğal ürünlerle bakımlarını yapar ve özellikle de zeytinyağı kullanır. Ama ben onun gibi değilim. En iyisini bulana kadar benim için bir sürü ürün aldım denerim. Makyajımı mutlaka eve gelir gelmez çıkartırım ve yüzümü yıkarım. Haftada 2 kez de mutlaka nem maskesi yapıyorum.

Beslenmende nelere dikkat ediyorsun?

Annem o düzeni küçüklüğümden bu yana çok güzel oturttu. Sebze inanılmaz severim. Her şeyi yerim. Ama sağlıksız şeyleri çok yiyemem. Bir öğün fast food yesem bir hafta canım zeytinyağlı, sebze yemekleri falan çeker.

Fiziğini korumak adına neler yapıyorsun?

Yoğunluktan çok spor yapamıyordum. Sağlıklı beslenmeye önem gösterdim bu süreçte. Ama vakit buldukça aletli pilates yapıyorum.

Şu anda gündeminde olan başka projeler var mı, seni ekranlarda bir daha ne zaman görebileceğiz?

Şu anda bir sinema filmi senaryosu okuyorum ve dizilerle ilgili de çeşitli görüşmeler devam ediyor. Henüz karar verdiğimiz bir proje yok ama çok kısa zaman sonra sonuca bağlanır diye tahmin ediyorum Ben de sabırsızlıkla tekrar buluşacağımız zamanı bekliyorum.