Röportaj: Ayşe Çağla Küçük – Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf: Okan Turgut
Styling: Ali Arısoy
Saç: Sabit Akkaya-Hayri Hayta
Makyaj: Rufiye Kalmaz

Genç jenerasyonun güzel ve başarılı oyuncularından Hazar Motan ile mis gibi çiçek kokan bir günde romantik bir çekim gerçekleştirdik.

Oyunculuğa başlamaya ne zaman ve nasıl karar verdin? Seni çeken şey neydi?

Net bir an veya zaman söyleyemem ama çok küçük yaştan itibaren annem sayesinde çok
kez set ortamında bulundum. Her gittiğimde oyuncuları gözlemler, hayranlıkla izlerdim. Sanırım ilk kıvılcım o zamanlar başladı. Üniversite bittikten sonra oyunculuk eğitimi almaya başladım ve bana terapi gibi gelmeye başladı. İnanılmaz keyif alıyordum, beni çeken birçok şey vardı aslında; başka bir duyguyu yaşamak, hissetmek, o olmak, empati kurmak, öğrenmek çok güzel geliyordu. Hala da öyle hissediyorum.

Annenin yönetmen olduğunu biliyoruz, peki sana bu konuda ne gibi tavsiyelerde bulundu? 

Annem kararım ne olursa olsun her zaman arkamdaydı. Tabii ki tavsiyeler ve uyarılarda bulundu. Bu tavsiyeler sayesinde işime başlarken ve yaparkende çok yabancılaşmadım. Hazırlıklı bir başlangıç olmuştu benim için. Geri dönüp baktığımda annemin rehberliğinin kariyerimde bana olumlu yansıdığını ve hala da yansımakta olduğunu söyleyebilirim.

Her oyuncunun hayalinde canlandırmak istediği bir karakter vardır, senin hayalindeki nasıl bir karakter?

Bana bir şeyler katacak ve öğretecek şeyleri olan karakterleri canlandırmak isterim. Düşününce sanırım benim için en önemlisi alt metni güçlü olan karakterler.

Bir rolü kabul etmeden önce senaryoda özellikle dikkat ettiğin şeyler var mı? 

Gelen bütün senaryoları ön yargısız okumayı tercih ediyorum. Hikaye ve karakter beni heyecanlandırıyor ve merak ettiriyorsa  benim için tamamdır.  

Oyunculuğunu geliştirmek adına uyguladığın yöntemler var mı? 

Birçok yöntem var ve aslında hala öğrenmekteyim. Bol bol kitap okumak, dizi ve film izlemek, oyunlara gitmek, eğitim almak… Bir filmde performansını beğendiğim bir oyuncu varsa onunla ilgili her haberi röportajı okur, araştırırım. Nasıl yapmış, nasıl çalışmış bilgi edinirim. Oynadığı başka filmleri izlerim karakteri nasıl yarattığına, nasıl bir form bulduğuna her şeyine dikkat ederim. 

Oyunculukta idolün olan ya da örnek aldığın birileri var mı?

Etkilendiğim ve hayran kaldığım birçok isim var. Tilda Swinton, Juliet Binoche, Bennedict Cumberbacth. Say say bitmez.

Genç yaşta bir projede başrolde olmak sana neler kattı?

Neredeyse 3,5 yıl süren bir işte yer aldım. Sete giderken okula gidiyormuş gibi hissederdim. Oyunculuğum gelişti, set matematiğini öğrendim. Tabi yoğun çalışmanın getirdiği tempo kendine vakit ayıramama sebep oluyordu. Onun dengesini kurmayı öğretti bana. Geneline baktığında hayatıma her anlamda önemli bir tecrübe kattı.

Tanınan biri olmak sana neler kazandırdı, seni olumsuz etkileyen yanları var mı?

Olumsuz pek fazla yanı henüz yok. Seni hiç tanımamasına rağmen seven ve destekleyen bir kitlenin olmasını görmek, o sevgiyi tatmak, yaşamak, onların iyi enerjilerini hissetmek ve  onlara sevgiyle karşılık vermek  tanınan biri olmanın en güzel ve değişik yanı olabilir. 

Oyunculuk dışında kendini geliştirmek istediğin başka alanlar ya da meslek var mı?

Oyunculuktan sonra ikinci aşkım çizim yapmak olabilir. Bu alanda da kendimi geliştirmeye çalışıyorum, ileride bir resim atölyem olması hayalim de var.

Boş zamanlarda Hazar nasıl birisi?

Evcimen bir insan olduğumu itiraf edeyim, boş zamanlarımda evde vakit geçirmek, çizim yapmak, film izlemek vazgeçilmezlerim arasında. Günlük rutinim; kahvaltımı ederek başlar sonrasında ise çizim masamın basına otururum nerdeyse 5 veya 6 saat sürdüğü zamanlar olur. Ardından güzel bir film, yemek, kitap ve uyku şeklinde devam eder. 

Hayatında “asla vazgeçmem” dediğin şeyler var mı?

Aslında düşününce çok fazla akla gelen şey var. İlk gelenler; ailemden, köpeğimden, kitap okumaktan, çizim yapmaktan, film izlemekten asla vazgeçmem.

Kendinde en sevdiğin ve sevmediğin yanların neler? 

Kendimi keşfetmeye, iç sesimi dinlemeye, duymaya çalışmakta olduğum bir süreçteyim ve kendimi olduğum gibi iyisiyle kötüsüyle kabul edip iyileştirmeye çalışıyorum. Bu sebepten dolayı kendimi sınıflandıramıyorum.

Spor ve yemekle aran nasıl? Uyguladığın programlar var mı?

Çocukluğumdan beri spor hayatımın büyük bir yerinde vardı, hala öyle. 7 yıl voleybol ve tenis oynadım, 2 yıl boks yaptım şimdilerde ise pilates yapıyorum. Spor yapınca kendimi daha dinç ve sağlıklı hissediyorum, bu yüzden sporla aramın iyi olduğunu söyleyebilirim. Beslenmemde ise çok özen gösterdiğim bir program yok az ve sık yemeye çalışırım ve bol su içmeye dikkat ederim.

Şu anda gündeminde olan başka projeler var mı, seni ekranlarda bir daha ne zaman görebileceğiz? 

Şu an okumakta olduğum senaryolar var. Umarım en yakın zamanda doğru bir proje ile tekrar karşınıza çıkma fırsatı yakalarım.

Hazar Motan ile KISA-KISA

• Kahve mi, çay mı?
Kahve

• Seni en çok etkileyen film hangisi?
The Great Beauty

• Salata mı makarna mı?
Makarna

• Kedi insanı mısın yoksa köpek mi?
Köpek 

• En büyük fobin ne?
Karanlık