Röportaj: Seray Yazıcıoğlu Ezmiş – Ayşe Çağla Küçük
Fotoğraf: Okan Turgut
Styling: Melike Barut
Saç: Görkem Özdemir
Makyaj: Güneş Ark
Fotoğraf Asistanı: Erinç Baydemir
Mekan: Taksim Pera Palace Hotel
Enerjisiyle yüzümüzü gülümseten; son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz başarılı oyuncu Ege Kökenli ile ihtişamlı ve büyüleyici Taksim Pera Palace Otel’de çok keyifli bir söyleşi ve çekim gerçekleştirdik.
Oyunculuğa nasıl başladın?
‘’Kuzenlerimin hepsi okuyorlar! Ben de artık okula gideceğim. ‘’ demem üzerine 4 yaşında anaokuluna başladım ve tabii ki yıl sonu piyesi sayesinde de tiyatro ile tanıştım, aslında bütün oyunculuk maceram da böyle başladı diyebilirim. Sahnede olmanın ve alkışlanmanın tadına vardıktan sonra anneme ben oyuncu olmak istiyorum diye tutturmalarım üzerine , 9 yaşlarımdayken gazetede gördüğümüz bir seçmeye katıldım ve seçmelerde başarılı oldum. Bunun üzerine de oyunculuğa başladım diyebilirim.
Ekranda gördüğümüzün dışında nasıl bir Ege var?
Son zamanlarda seyirci ekranda hep kötü kadın karakterlerinde gördü seyirci beni.Gerçek Ege’nin aksine hep daha soğuk, entrikacı, kötümser tipler canlandırdım. Oysaki, gerçek hayatımda her zaman neşeli, sıcakkanlı ve enerjik bir insanımdır.
Kendine dönüp baktığında asla yapmam dediğin bir şeyi yaptın mı?
Bu hayatta hiçbir konuda büyük konuşmamak gerektiğine inananlardanım. O yüzden en son ne zaman ‘’şunu asla yapmam’’ diye bir yargıda bulundum ve sonra da yaptım pek bilmiyorum.
Şu anda bulunduğun yerde olmayı neye borçlusun?
Aslında halen olmak istediğim yerde değilim, ancak oraya ulaşmanın kendini eğitmek ve her zaman gelişime açık olmaktan geçtiğinin de farkındayım. O yüzden benim için bu soruya verilecek en ideal cevap; ‘’ İnanmak, çalışmak, kendini eğitmek ve asla rehavete kapılmamak’’ .
En büyük hayalin nedir?
Herkes gibi benimde olmasını dört gözle beklediğim kocaman bir hayalim var tabii ki. Ama söyleyemem totemim bozulur.
Giyim tarzını nasıl tanımlarsın?
Rahatına aşırı düşkün biriyim o yüzden günlük hayatımda beni çok süslü görme şansınız pek yoktur. Ama bu süse düşkün olmadığım anlamına da gelmez tabii. Yerine göre giyinirim ama daha çok spor-rahat bir tarzım var diyebilirim.
Şöhretle aran nasıl?
Şöhret sanırım benim için sadece sözlükte yer alan bir kelime. Açıkça söylemek gerekirse oyunculukla tanınmaya başladıktan sonra hayatımda değişen tek şey sokakta insanlarla daha çok merhabalaşmak ve fotoğraf çektirmek oldu diyebilirim. Zaten sosyalleşmeyi ve farklı insanlar tanımayı severim.
BKM’nin “Aykut Enişte” adlı filminde Nurhan karakterini canlandırdın, kendi karakterinle Nurhan arasında bağdaştırdığın özellikler var mı?
Nurhan sanırım birkaç paralel evrendeki bambaşka bir halim desem de pek inanmayın. Aslında Nurhan ve Ege gerçekten taban tabana zıt iki karakter diyebilirim size ama tek bir ortak noktaları varsa o da fazlaca dobra olmaları.
Peki nasıl bir film bizi bekliyor?
Aykut Enişte benim için gerçekten özel. Kariyerimdeki ilk komedi filmim olması ve tabii ki çok güzel insanlar tanıyıp, arkadaşlıklar kurmama vesile olması onu böyle değerli kılıyor. O yüzden ne kadar objektif olabilirim bilmiyorum ama bence izleyen herkes; sokaklarda, televizyonda gördüğü insan prototiplerinden bazılarını bizim hikayemizde de görecek. Yani hicivli bir komedi filmi de diyebilirim. Gülecekleri, eğlencekleri, sıcak bir iş olduğuna inanıyorum.
Beraber bir projede yer almayı istediğin, idolüm diyebileceğin bir oyuncu var mı?
Christoph Waltz ile oynamayı gerçekten çok isterdim, muhteşem bir oyuncu olduğunu düşünüyorum.
Tiyatro, sinema filmi ve televizyon senin için üçünün de en güzel yanları neler?
Üçü de kendi içinde ayrı disiplinler barındırsa ve uygulanış biçimleri farklı olsa da oyunculuk mesleğini icra edebilmek adına benim için temelde yarattıkları duygu aynı. Açıkçası benim için bu üçünün de en güzel yanları; gerçekten severek yaptığım bir şeyden -yani hobimden- hayatımı idame ettirebiliyor olmam, birçok farklı insanla tanışma ve çalışma fırsatına sahip olmam ve tabii ki birçok karaktere bürünüp bu yaşta hala oyun oynayabiliyor olmam gerçekten benim için çok özel ve değerli.
Kendini kötü hissettiğin dönemlerin/anların üstesinden nasıl geliyorsun?
Sanırım benim çocukken edindiğim ve bunu nasıl yaptığımı benim bile asla anlamadığım bir ‘’hızlıca unutma’’ mekanizmam var. Kötü dönemlerimin, anlarımın üstesinden de bu mekanizma sayesinde kurtulabiliyorum. Yaşadığım kötü bir olayı, belki aldığım kötü bir haberi üstünde çok düşünmeyip hızlıca unutarak devam ediyorum.
Fit kalmak için neler yapıyorsun, beslenme düzeninde özellikle dikkat ettiğin bir şey var mı?
Sebze ağırlıklı beslenmeyi severim. Hamur işiyle pek aram yoktur ama gerçek bir tatlı canavarıyım. Gerçekten çok dikkatli uyguladığım bir beslenme düzenim hiç olmadı ama çocukluğumdan beri birçok çocuğun sevmediği yemekleri seve seve yiyerek büyüdüm. Kilomda hoşuma gitmeyen bir artış farkedersem tatlıları olabildiğince azaltıyorum. Dengeyi de böyle kuruyorum.
Uzun süredir devam eden bir ilişkin olduğunu biliyoruz, sence uzun ilişkilerin sırrı nedir?
Herkesin ilişkilerden beklentisi ve algısı eminim farklıdır ama benim için uzun ilişkinin sırrı gerçekten aynı zamanda çok iyi dost olabildiğin biriyle birlikte olmaktan geçiyor. Bence, her konuda açıkça her şeyini anlatabileceğin ve aynı şekilde onu dinlemek isteyeceğin sevgilin aynı zamanda çok iyi bir dostunsa işte o zaman her şeyin üstesinden gelmek çok daha kolay oluyor.
EGE KÖKENLİ İLE SORU-CEVAP
KAHVE Mİ, ÇAY MI?
TABİİ Kİ KAHVE.
BİR BATIL İNANCIN VAR MI?
EVET VAR. KİMSENİN ELİNDEN BIÇAK VEYA MAKAS ALMAM.
SENİ EN ÇOK ETKİLEYEN FİLM HANGİSİ?
DEMİR MASKE
ASLA YEMEM DEDİĞİN BİR ŞEY VAR MI?
DEREOTUNU ASLA YEMEM. (“ASLA” DEDİĞİM BİR ŞEY VARMIŞ)
ÇANTANDA HER ZAMAN BULUNDURDUĞUNUN 3 ŞEY?
DUDAK NEMLENDİRİCİSİ, EL KREMİ VE TABİİ Kİ CÜZDAN.