ENERJİK, POZİTİF, KİBAR VE UYUMLU… GÜZELLER GÜZELİ BURCU İÇİN BU KELİMELERİ KULLANMAK TAM DA YERİNDE OLACAK. BİZİ KENDİSİNE HAYRAN BIRAKAN TAVIRLARIYLA BU HARİKA ÇEKİM HİÇ BİTMESİN İSTEDİK. FOTOĞRAFLARA BAKTIĞINIZDA NE DEMEK İSTEDİĞİMİZİ DE ANLAYACAKSINIZ. MODANIN SON TRENDLERİYLE HARMANLADIĞIMIZ DOĞAYA DÖNÜŞ TEMASININ HAKİM OLDUĞU HARİKA BİR ÇEKİMLE EYLÜL’E MERHABA DİYORUZ!

Röportaj Ayşe Çağla Küçük – Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf Emre Karataşoğlu
Styling Mowe
Makyaj Erkan Uluç
Saç Mehmet Bayrakdar
Styling Asistanı Zeynep Baba
Mekan Park Inn By Radisson Odayeri

Doğayla iç içe harika bir çekim gerçekleştirdik? Doğanın sana ilham verdiği anları paylaşır mısın?

Doğa bütünüyle ilham kaynağı bence. Görmek ve hissetmek isteyene. Bir yağmurun sesinde bir çiçeğin renginde. O anki ruh halinle değişebilen bir şey aynı zamanda. Mesela yağmurun sesi bir anda seni hüzünlü bir hikâyeye sürükleyebilirken bir anda çok mutlu bir ana da götürebilir. O anları dolu dolu hissedip canlandırdığım karakterin hisleriyle bütünleştirmeyi çok seviyorum.

Doğayla iç içe olduğun anlarda en huzurlu hissettiğin an ne zaman? Bu anların sana sağladığı ruhsal dengeyi anlatır mısın?

Aynı anda çok fazla şey düşünen bir karaktere sahip olduğum için beynimi dizginlemek pekte kolay olmuyor benim için. =) Sessizlik ve doğanın verdiği huzuru dinlemek o anlamda bana çok yardımcı oluyor. Nerde nasıl olduğu da o an ki durumuma göre değişiyor.

Yeni dizin “Kara Orman” için heyecanını bizimle paylaşır mısın? Karakterini ve projeyi nasıl buldun?

Proje seçiminde her zaman çok seçici oldum ve önceliği her zaman duygularım oldu. Hikâyeye önce ben inanmalıyım ki seyirci de inansın. Bu projeyi ilk okuduğumda kalbime dokundu ve ben bu işi yapacağım dedim. Çok gerçek bir yerden anlatılmıştı ve bu beni çok etkiledi. Uzun zamandır okuduğum senaryolar arasında beni en çok heyecanlandıran proje oldu.

“Kara Orman” karakterinle nasıl bir hazırlık süreci geçirdin? Rolünü nasıl şekillendirdin?

Kod Adı Kara Orman diyelim. =) İsim değişikliği olacak… Karaktere hayat vermeden önce o karakterin senaryolaşmış halinden önceki travmalarını düşünürüm.  Hepimizin olduğu gibi onun da bir geçmişi var diye düşünüyorum ve bu gelecekteki davranışlarına bakışlarına bile yansıyan bir duygudur. Hepimiz geçmişin etkisiyle öğrendiklerimizler, yaralarımızla, mutluluklarımızla geleceğimizi inşa ediyoruz aslında. O yüzden o karakteri ete kemiğe büründürmeden önce ruhunu oluşturuyorum.

Dizi çekimlerinin yoğun temposunda nasıl enerjini koruyorsun? Beslenme ve egzersiz alışkanlıkların neler?

Set benim enerji alanım zaten… Çalışırken yorulmak yerine şarj oluyorum sanki… O mutluluk, o heyecan her zaman adrenalinimi yüksek tutuyor. Beslenme konusunda da hiçbir zaman maalesef çok dikkatli olamadım.

Kariyerinin bu yeni döneminde hangi tür rolleri keşfetmeyi istersin? Bize bu konuda biraz daha anlatır mısın?

Olabildiğince beni yukarı taşıyacak, kendimin de ne kadar ileriye gidebileceğimi keşfettiğim roller istiyorum. Daha önce tecrübe etmediğim, sert duygu geçişleri olan karakterler oynamak istiyorum.

Oyunculuğu aktif olarak yapmadığın zamanlarda hangi alanlara yöneliyorsun? Kendinle baş başa kalmayı, kendine uğraşmayı mı seviyorsun, yoksa arkadaşlarına, ailene vakit ayırmayı mı tercih ediyorsun?

Aslında oyunculuğu aktif olarak yapmadığım dönem çok kısa bir dönemdi, bunu oyunculuğu yapmıyorum diye adlandırmıyorum. =)  Mesleğim benim hayatımın  her zaman merkezinde oldu, bırakmak ya da mola vermek söz konusu bile olmadı. Ekranlarda olmadığım dönem tiyatro yapmaya devam ettim zaten. Bir tane sinema filmi çektim. TV için de doğru hikâyeyi bekledim. Çünkü ben sırf ekranda olmak için hissetmediğim bir hikayeyi kabul etmiyorum. Boş zamanlarımda genelde evde köpeklerimle vakit geçirmeyi çok seviyorum, onun dışında bir o kadar da sosyal biri olduğum için genelde arkadaşlarımla oluyorum.

İçsel ve dışsal güzellik dengelemesini nasıl sağlıyorsun? Kendini iyi hissettiren yöntemler nelerdir?

Dışsal güzelliğin ve enerjinin kesinlikle içten geldiğini düşünüyorum. Hem sağlık açısından hem de güzellik açısından. Vücudunu sağlıklı besinlerle iyi beslersen cildine yansıyor, ruhunu beslersen tüm dış güzelliğine yansıyor. Harika bir makyaj bile içsel mutsuzluğunu kapatamaz. 🙂

Kendi güzellik ve bakım ritüellerinden bahseder misin? Işıltılı ve sağlıklı bir cilt için takip ettiğin öneriler nelerdir?

Çok fazla cilt ürünü kullanmıyorum. 2 ayda 1 PRP yaptırıyorum.

Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek için spora ne kadar ilgi gösteriyorsun? Favori spor aktiviten nedir?

Hiçbir zaman uzun süreli spor alışkanlığım olmadı maalesef. 🙂 Genetik olarak şanslı olanlardanım. Yüzmeyi, kayak yapmayı çok seviyorum. Bazen yürümekte iyi geliyor ama bir salona gidip saatlerce orda spor yapamıyorum. 🙂

Moda ve güzellik trendlerini takip ederken kişisel tarzını nasıl koruyorsun?

Benim tarzım hiç değişmedi aslında. 🙂 Modaya uygun giyinmektense kendimi içinde iyi hissettiğim kıyafetler giymeyi tercih ediyorum özel geceler dışında. Günlük hayatımda salaş giyinmeyi tercih ediyorum. Bol kot tişört ve croplar yıllardır vazgeçilmezlerim arasında yer alıyor.

Yoğun çalışma temposuna rağmen özel hayatını nasıl dengelemeyi başarıyorsun? Kişisel zamanını nasıl değerlendiriyorsun?

Çalışırken enerjim yükseldiği için set bittiğinde, gidiyim eve dinleneyim olmuyorum genelde. Uzun saatler çalışmadığımda tabii ki. Hemen arkadaşlarımın yanına giderim ya da onlar benim eve gelir. Annemle de anne-kız kahve ve dedikodumuzu hiç ihmal etmeyiz. 🙂 Ve tabii ki yeni çıkan çoğu dizi-filmi izliyorum; nasıl çekilmiş, rejisi nasıl, oyunculuklar nasıl, kim neler katmış hepsini takip etmeye çalışıyorum.

Ailen ve yakın çevrenle vakit geçirmen senin için ne kadar önemli? Özel anılarını paylaşır mısın?

Bu konuda Whatsapp grupları çok iyi oldu. 🙂 Her an her şeyin dedikodusunu oradan toplu bir şekilde yapıyoruz. 🙂 Aileme, köpeklerime, arkadaşlarıma vakit ayırmak benim için boş zamanlarımda öncelik oldu her zaman.

Özel hayatındaki dengeyi korurken kendine hangi alanlarda öncelik veriyorsun? Bu alanlar senin için neden önemli?

Eskiden yalnız kalmayı çok seven biri değildim. Sürekli evimde arkadaşlarım olsun, kalabalık olsun isterdim. Ama artık yalnız kalmakta hoşuma gidiyor. Kendime yetebilmek, kendimle keyifli vakit geçirmek güzel bir duyguymuş. Mumlarımı yakıp bir şeyler izlemek ya da müzik dinleyip kafamı boşaltmak, resim yapmak, bazen bir hikâye yazmak… Kendimle kalmak iyi geliyor.

Sence hayatın dinamiklerini nasıl korumak gerek?

Her ikili ilişkinin dinamikleri farklı. Arkadaş, sevgili, aile… Kendi içinde farklı dinamikleri oluyor. Ben genelde o dinamikleri pek koruyamıyorum bu yüzden karşımdakine biraz fazla iş düşüyor. 🙂 Anlık fevri çıkışlarım olabiliyor bazen ama anlık. 🙂 Saniyesinde sönüyorum, bu durumun da karşıdakinin idare etmesi gerekiyor. Tabii ki ben de karşılığında onun başka bir durumunu idare ediyorum. Bu da sanırım o dinamiği korumak oluyor.

Çağımızın bir getirisi de sosyal medya, senin sosyal medya ile aran nasıl?

Ben de tabii ki çok aktif kullanıyorum. Hatta öle bir alışkanlık oldu ki artık bu telefonu alır almaz elim direk sosyal medyaya gidiyor.

İnsanların size filtresiz, istediği gibi yorum yapabilmesini nasıl karşılıyorsun? Yapılan yorumlar, eleştiriler seni hangi düzeyde etkiliyor?

Eskiden çok takılırdım bu yorumlara ama sonra fark ettim ki aslında bu sadece bir aynalama. Doğru ve saygılı bir eleştiriye her zaman açığım. Hatta hoşuma bile gider. Nasıl beni tanımadan ailesinden biri gibi görüp çok sevenler varsa, beni tanımadan sevmeme özgürlüğüne sahip insanlar da olacaktır tabii ki. Ama hakaret etme, yargısız infaz yapma hakkına sahip değiller. Bu durumun da onun kendini sevmemesinden kaynaklanan nefret kusma biçimi olduğunu düşünüyorum. Yani aslında durum bizimle değil o kişilerin kendileriyle ilgili.  O yüzden artık çok takılmıyorum, bugün nefret kusanın yarın sevgi sözcüğü söylediğine defalarca şahit oldum.

Sosyal medya da yapılan paylaşımlar, filtreler neden bu kadar gerçeklikten uzak sence?

Filtrelerin insanları içsel olarak mutsuz ettiğini düşünüyorum. Sosyal medyada büründüğü kişiyle gerçek yaşamda olduğu kişi farklı olduğu zaman ruhsal bir çöküntüye sebep oluyor bence, bu da tüm hayatına ve insan ilişkilerine yansıyor. O yüzden günümüzde depresyon, kendini yetersiz hissetme, özünü kaybetme durumları çoğaldı. Gerçeklikten uzak her şey insanda mutsuzluğa sebep olur diye düşünüyorum. Sosyal medya yaşantısı  ve o rekabet kendini en doğal halinle sevmekten uzaklaştırıyor insanları.

Sosyal medya platformlarında aktif olarak paylaşımlarda bulunuyorsun. Takipçilerinle nasıl etkileşim kurmayı tercih ediyorsun?

Çok güzel mesajlar alıyorum. Bu da günlük motivasyonumu tabii ki arttırıyor. Hepsine ulaşmam, cevap vermem mümkün değil ama sosyal medyada bir hikaye atarak bunun benim için ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu belirtiyorum.

Eskiden yaptığın ama şimdi olsa asla yapmam dediğin bir şey var mı?

Var ama bunu tabii ki söylemeyeceğim. =) Şaka bir yana yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Hepsinin bir sebebi olduğunu ve olması gerektiği için olduğunu düşünüyorum. Daha iyi bir versiyonuma ulaşmam için yaşanması gereken tecrübeydi tüm seçimlerim, hatalarım ya da doğrularım. Bugün beni ben yapan şeyler…

Şu ana kadar yaşadığın hayattan aldığın/ çıkardığın en büyük ders ne?

Hala tam olarak uygulamaya geçemediğim ama farkına vardığım ‘an’da kalma duygusu. Ne yapıyorsan hakkıyla yapmalısın ve bu da sadece anda kalarak olabilir. Dün bu oldu, yarın ne olacak, o ne dedi, bu ne düşündü vs. diye düşünerek dünü de bugünü de sadece bu düşüncelerle harcıyoruz. Bu da anlık enerjide yapacağımız her şeyin performansını düşürmemize sebep oluyor. Ailenle geçirdiğin zamandan tut işini yaparken, arkadaşınla sohbet ederken veya kahve içerken o anda o duyguda kalmalısın. Anı hakkıyla yaşadığında evrende senin yanında güzel bir enerjiyle oluyor.

Son olarak, kariyerinde ve kişisel yaşamında ilerlemek için gelecekteki hedeflerin neler? Hayranlarına ve izleyicilere iletmek istediğin bir mesajını paylaşır mısın?

Daha çok çalışıp daha çok üretmek istiyorum. İlham olmak… Birçok hayalim var tabii ki ama en ileri dönemdeki hayalim oyunculuk okulu açmak. Seyirciyle birbirimizi çok özledik. Bunu sokaktaki tepkilerden, gelen mesajlardan çok derin hissediyorum ve kavuşmamıza çok az kaldı. 🙂