Röportaj: Ayşe Çağla Küçük – Seray Yazıcıoğlu Ezmiş
Fotoğraf: Emre Karataşoğlu
Styling: Ali Arısoy
Saç: Sabit Akkaya/Hayri Hayta
Makyaj: Selen Karabulut Kuyu
Mekan: Senfoni Garden
Bu dünyada her şey onca karmaşıklığına rağmen aslında çokta yalın, tıpkı doğa gibi… Kuzey’den esen rüzgarların esintisi, bizleri şehirden alıp doğaya aslında öze götürüyor. Bu keyifli yolculuk bize ilham kaynağı oldu ve Çukur dizisinde severek izlediğimiz Hazal Subaşı ile birlikte doğada eşsiz bir yolculuğa çıktık.
Bu sezon Çukur dizisinin kadrosuna dahil oldun. Set ortamı nasıl geçiyor, bize biraz anlatır mısın?
Bu projeye dahil olduğum için çok mutluyum tabii ki. Set ortamı harika. Uzun zamandır birbiriyle çalışan, birbirini tanıyan bir ekip. Çok profesyonel ve aynı zamanda çok eğlenceli bir setimiz var.
Canlandırdığın karakter olan Nehir’in çok zor bir hayatı olmuş, eğer bunlar Hazal’ın başına gelseydi Nehir gibi güçlü olabilirmiydin?
Güçlü durmaya çalışırdım, ayakta kalmaya çalışırdım. Kendinden vazgeçmemeli insan. Ama bu kadar çok kayıp yaşamadan Hazal olarak nasıl olurdum konusunda kesin bir empati yapamam. Yaşamadan konuşmak genelde yanlış bulduğum bir şey.
Bugüne kadar yer aldığın projelerde hep birbirinden farklı kişiliklere sahip karakterleri canlandırdın. Senaryo ilk eline geldiği zaman karakter analizinde seni çeken şeyler neler oluyor?
Daha önce oynadığım bir karaktere benzememesi beni çok heveslendiriyor. Bu seçimlerde karakter analizi dışında genel anlamda senaryo da çok etkili tabii. Karakterin; senaryodaki yeri, derinliği, duygusu, bende uyandırdığı his, her şey bir kıstas.
Miss Turkey yarışmasıyla hayatımıza girdin. Sonrasında da seni birçok projede gördük. Sana göre güzellik algısı nedir, oyunculukta güzelliğin avantaj mı yoksa dezavantaj mı olduğunu düşünüyorsun?
Güzellik oyunculuk için avantaj ya da dezavantaj olarak görülmemeli. Herkesin kendine has bir ifadesi, bir duruşu var. Miss Turkey benim bu sektöre girmemi sağladı fakat oyunculuk yapmaya başladığım aşamada da birçok önyargıyla karşılaştım. O yüzden çok çalışıyorum ve hep kendimi geliştirmeye yönelik yaşıyorum. Bu yolda nasıl ilerlemek istediğin ve ne kadar çabaladığınla çok doğru orantılı bir durum.
Peki yarışmada derece aldıktan sonra kariyerine neden modellikle değil de oyunculukla devam ettin? Oyunculuk hep aklında var mıydı yoksa sonradan gelişen bir seçim miydi?
Çok güzel ve farklı bir tecrübeydi yarışma dönemi benim için. Sonrasında da oyunculuk yapma fikrini denemek istedim. İlk başta bunu hayatım boyunca yapacağım bir iş olarak görmedim. Kendimi daha bilmediğim bir konuda bu şekilde düşünerek zorlamadım. Bunu bir fırsat olarak gördüm ve hayatımdaki akışa odaklandım. Yaptığım işi sevmeye başladığım noktada artık bu benim işim deyip oyunculuğumu geliştirmek adına daha çok çabaladım ve hala devam ediyorum.
İyi bir oyuncu olmanın bütünde nelerden ibaret olduğunu düşünüyorsun?
Bence her şey ilk olarak iyi bir insan olmaktan ve iyi empati yapabilmekten geçiyor tüm meslekler de olduğu gibi. İşe gösterilen saygı, disiplinli olmak, özen göstermek, gözlemlemek ve tam olarak yeterli bulmamak, kendinden daha fazlasını beklemek bence başarılı olmak adına önemli bir nokta.
Genç yaşta ünlü olmak pek kolay olmamalı. Yaşının insanı olabildiğini ve yaşının özgürlüğünü yaşayabildiğini düşünüyor musun?
Yaşımın insanı olduğumu düşünüyorum. Ama yaşımın insanı olmaya çalışırken benim için gayet günlük, normal olan ve çoğu insanın yaptığı şeyleri yaptığımda bu başkalarını rahatsız edebiliyor. Bana anlamsız geliyor bu durum. Sonuçta nasıl yaşayacağıma ben karar veririm. Yani tanımadığım insanların işim dışında benden yana rahatsızlıkları, onların kendi doğruları beni ilgilendirmez ve benim doğrularımı yanlış kılmaz. Böyle düşündüğüm için yaşımın insanı olabiliyorum.
Çekim hazırlıkları yapılırken konuştuğumuzda eskiden setten çıkıp eve gittiğinde Çukur izlediğini söyledin. Peki daha önce severek izlediğin bir dizinin kadrosuna dahil olmak sana neler hissettirdi? Aslında; doğru enerjileri yaratıp, bunu kendi üzerine çektin diyebilir misin?
Beni çok heyecanlandırdı ve gururlandırdı tabii ki. Bir yandan çok büyük bir projeye, çok iyi bir ekibe dahil oldum, diğer yandan çok beğendiğim oyuncularla oynama fırsatı yakaladım. Üstüne bir de zaten severek izlediğim bir dizi olduğunu düşünürsek benden mutlusu yok. 🙂 Dediğiniz gibi olduysa bu doğru enerjileri her zaman yaratabilmeyi çok isterim.
Dışarıdan bakıldığında kontrollü ve dingin görünüyorsun. Peki kendi özel hayatının kontrolün ele almayı mı yoksa hayatı akışına bırakmayı mı tercih ediyorsun?
İlk başta daha garantici ve kontrollü oluyorum. Bu daha sağlıklı geliyor o an. Bir süre sonra her şey benim için rayına oturmaya başladığında akışa bırakıyorum.
Bugünkü sen olmanda etkisi çok büyük olan çocukluk yıllarını hatırlıyor musun? Nasıl bir ailen var, nasıl bir çocukluk geçirdin?
İzmir de doğdum, büyüdüm. Ailem de İzmir doğumlu, Selanik göçmeniyiz. Büyüdüğüm şehri çok seviyorum. Uzun yıllar sonra tekrar orda yaşamak isterim. Mutlu bir çocukluk geçirdim.
Son dönemde çok daha popülersin, bu popülerlik hayatında neler değiştirdi? Şöhret senin için ne ifade ediyor?
Aslında odak noktam hiç değişmiyor. Sonuç olarak iyi bir kariyer edinmek, kendimi işimde iyi noktalara taşımak için ve iyi bir insan olmak için çabalıyorum. Onun dışında da aile hayatımı ve sosyal hayatımı aynı şekilde devam ettiriyorum. Çukurla birlikte daha tanınır bir oyuncu oldum. İnsanların güzel sözleri, iyi düşünceleri beni mutlu ediyor ve gururlandırıyor.
Sana uğur getirdiğine inandığın bir totemin ya da batıl inancın var mı?
Sokakta yürürken beyaz tüy gördüğümde kesinlikle alıyorum, almazsam rahatsız hissediyorum. Bana şans getireceğine, karşıma iyi bir fırsat çıkaracağına inanıyorum.
Oldukça fazla genç takipçin var, onlara rol model olmak gibi bir isteğin ya da kaygın var mı?
Böyle bir kaygım yok. Doğru bildiğim ve sevdiğim şekilde yaşamaya çalışıyorum. Beni bu şekilde seven, örnek alan genç takipçilerimin olması çok güzel hissettiriyor.
Kendin hakkında tek bir şeyi değiştiricek olsan bu ne olurdu?
Bazen umursamaz olduğumu düşünüyorum. Çok duygusal bakamıyorum. Bunu biraz kırmak isterdim.
Kendini en çok ne yaparken özgür hissediyorsun?
Yurtdışına çıktığım zaman çok özgür hissediyorum. Tanınırlıkla ilgili bir şey değil demek istediğim. Farklı ülkeler görmek, farklı kültürden gelen insanlar tanımak, başka bir dil duymak bana hayatın uçsuz bucaksız olduğunu hissettiriyor. Çok huzurlu hissediyorum bilmediğim bir şehirde yürüdüğüm zaman.
Kendini geliştirmek adına olduğun bir baş ucu kitabı var mı?
Artık hep okumasamda Martı Jonathan Livingstone orda durur. Onun dışında kişisel gelişim kitapları okurum genelde.
Şu anda seni en çok heyecanlandıran şeylerin başında ne geliyor?
İşim.
Peki gerçek aşk? Aşkı nasıl tarif ediyorsun, nasıl yaşıyorsun? Hazal Subaşı aşık olunca hayatında neler oluyor?
Aşık olmadım. Yalan bir aşk zaten yoktur, o aşksa gerçektir bence. 🙂 Aşk dediğimiz şey çok güçlü ve çok gerçek duygularla ortaya çıkan bir şey. Ne kadar güzel olduğunu düşünsem de korkutucu geliyor.
Kadın-erkek ilişkilerine nasıl bakıyorsun? Mutlaka olması gereken ve asla olmaması gereken kurallar var mı sence?
Kadın-erkek ilişkisi olarak görmüyorum aslında. Sağlıklı insan ilişkisi nasıl olmalıysa, yakın bir arkadaşınıza, ailenizden birine nasıl hoşgörülü, saygılı, sınırları bildiğiniz şekilde davranıyorsanız öyle olmalı. Birbirini değiştirmeye çalışan yada farkında olmadan değişen insanlar görüyorum. Bunun sonucunun mutluluk olucağını düşünmüyorum. Hepimizin yaşantısı, hayata bakış açısı farklı. Farkında olmamız gerek sadece.
Sence stil kuralları neler? Üç kelimeyle stilini nasıl tarif edersin?
Sade, rahat, özenli diyebilirim. Kendimi iyi hissettiğim şekilde giyinirim. Fazla desenli kıyafetler giymem çünkü takı kullanmayı seviyorum. Genelde günlük hayatımda hep spor şeyler giyiyorum.
Dolabının en kurtarıcı parçası ne? Günlük giyim tarzını hangi parçalar oluşturuyor?
Basic beyaz tişörtler, dar pantolonlar ve bomber ceketler giyiyorum en çok. Hemen giyinip çıkmam gerekirse kesinlikle üstümde bunlar olur. Renkli spor ayakkabıları seviyorum. Şapka ve halka küpe takıyorum genellikle.
Günümüz şartlarında estetik müdahaleler artsa da doğal güzellik yükselişte. Sence doğallık ve güzellik arasında nasıl bir bağlantı var?
Estetik doğru ve ölçülü yapılırsa doğallığı bozan bir müdahale değil diye düşünüyorum. Ben bu halimle kendimi seviyorum. Rahatsız olsaydım yaptırırdım. Sonuçta ne yaparsak kendimizi daha iyi hissetmek adına yapıyoruz.
Dünya sinemasında kendine örnek aldığın oyuncular kimler?
İzlemeyi çok sevdiğim ve hep gözlemlediğim kadın oyuncular Juliette Binoche, Viola Davis, Meryl Streep, Amy Adams, Natalie Portman ve Margot Robbie.
Dijital platformlarda hangi dizileri seyrediyorsun ve bunlar arasından hangisinde yer almayı isterdin?
Yıllardır izleyip durduğum ve hiç sıkılmadığım dizi How I Met Your Mother. Tabii ki orda yer almayı çok isterdim. Sense 8 çok eğlenerek izlediğim bir diziydi. Bu ara Handmaid’s Tail, Fleabag, How to Get Away With Murder, Bodyguard izliyorum. Daha çok var ama bütün listeyi buraya yazmış olmayayım. 🙂 Evde olduğum her an bir film ya da dizi açarım. Eğer odaklanamayacaksam yada uyuyacaksam da dediğim gibi How I Met Your Mother açarım.
Şu anda piyasada o kadar çok genç oyuncu var ki, sen kendine artı değer katmak için neler yapıyorsun? Geleceğe yatırım yapmak için aldığın eğitimler var mı? Kariyer planın ne yönde?
Eğitimlerime devam ediyorum, zaten bildiğiniz gibi oyunculuk bitmeyen bir eğitim süreci. Her yeni iş, yeni senaryo, yeni yönetmen, yeni oyuncular, yeni bir karakter hepsi ilk kez yaşanan tecrübeler oluyor ve hepsi başka bir şey öğretiyor aslında. Kariyer planım doğru seçimler yapmak ve elimden gelenin en iyisini yaparak ilerlemek üzerine şu an.
Son olarak; gelecek sana nasıl bir his uyandırıyor?
Ben hep umutlu bir kız olmuşumdur. Hayatımın güzel gideceğine, dilediğim gibi yaşayacağıma, düşlediğim şeylerin gerçekleşeceğine hep inanırım. Gelecek bende çok güzel hisler uyandırıyor her zaman.