Genel Ünlüler

Damla Colbay

0
(0)

Damla Colbay, oyunculuğu ve içtenliğiyle ekranların sevilen yüzlerinden biri. “Hekimoğlu” dizisinde canlandırdığı ‘Zeynep’ karakteriyle büyük beğeni toplayan Damla, kariyerinde ve özel hayatında edindiği deneyimlerle hayranlarına ilham veriyor. Bu röportajda, onun kişisel gelişimine katkıda bulunan rollerden, ekran önündeki ve gerçek hayattaki Damla arasındaki farklara, yoğun çalışma temposunu nasıl dengelediğinden, sosyal medya etkileşimlerine kadar pek çok konuda samimi açıklamalarını bulacaksınız. Damla Colbay’ın iç dünyasına, hayallerine ve yaşam felsefesine dair derinlemesine bir bakış sunan bu röportaj, onunla ilgili pek çok bilinmeyeni keşfetmenizi sağlayacak.

Röportaj: Ayşe Çağla Küçük
Fotoğraf: Enes Kahraman
Moda Editörü: Seda Solmaz
Saç: Sueda Kürkçü
Makyaj: Rufiye Kalmaz
Fotoğraf Asistanı: Emre Erdoğan
Moda Editörü Asistanı: İrem Altay
Mekan: Radisson Blu Hotel, İstanbul Ottomare

Canlandırdığın her karakterin sana kattığı farklı bir şeyler olmuştur. Özellikle hangi karakter seni hem kişisel hem de profesyonel olarak en çok geliştirdi?

Ben bana gelen her karakterin, o dönem gündemim ne ise o konuyla ilgili bir şey fark etmem için beni seçtiğine inanıyorum. Her biri bugünkü Damla olabilmeme yardımcı oldular. O yüzden hepsi çok değerli, illa birini seçmem gerekirse ‘Hekimoğlu’ dizisindeki ‘Zeynep’ karakteri olgunlaşmamda büyük destek sağladı. Hayır demeyi ve fikirlerime sahip çıkmayı öğrendim diyebilirim.

Ekran önündeki Damla ile günlük hayatta, arkadaş ortamında, evdeki Damla arasında nasıl farklar var? Seni tanıyanlar senin için bu soruya nasıl yanıt verirler?

Çocukken okulda bütün öğretmenler anneme ne kadar hanım hanımcık, kibar bir çocuk yetiştirmişsiniz diye teşekkür ederlerdi. Annem her seferinde şok geçirirdi. Çünkü evde koltukların tepesinden inmeyen, sadece erkek arkadaşlarıyla futbol oynayan, bağıra çağıra eğlenen bir çocuktum. Şimdi ekranda verdiğim röportajlarda izleyenlerin de naif ve sakin biri olduğumu düşündüklerine eminim; ama sevildiğimi hissettiğim ve güvende olduğumu düşündüğüm insanların yanında hala bağıra çağıra eğlenen, her saniye gülmek ve güldürmek için bahane arayan, oyun oynama fırsatı bulduğu her anı değerlendiren, göründüğümden çok daha enerji dolu biriyim. O yüzden beni gerçekten çok yakından tanıyanlar da annem gibi şok geçiriyorlar. Bunun böyle görünmesi için de ekstra bir çaba harcamıyorum aslında. Çocukluktan beri öyle alışmışım herhalde.

Yoğun bir çalışma temposunun ardından kendini dinlendirmek ve yenilemek için neler yaparsın? Özel hobilerin veya rutinlerin var mı?

Özellikle yoğun geçen set temposunun ardından mutlaka evimde inzivaya çekilirim. Belki bir hafta, on gün evden hiç çıkmadığım dönemler olur. Çünkü sürekli dışarda olmak, kalabalık ortamlarda çalışmak enerji alanımı yorabiliyor. Kendi saf enerjime ulaşmamın tek yolu da kendimle baş başa vakit geçirmekle olabiliyor. Onca yoğunluğun üstüne hiçbir şey yapmadan sadece ev keyfi yapmak en sevdiğim şey. Eğer bir hobiye yöneleceksem ya da tatil planı yapacaksam mutlaka bu inzivadan sonra gerçekleştiriyorum.

Sosyal medya senin için ne anlam ifade ediyor ve kariyerine nasıl katkıda bulunuyor, paylaşabilir misin? Ayrıca, hayranlarınla etkileşimde olmak senin için ne kadar önemli?

Sosyal medyada hayranlarımla etkileşimde olmak benim için çok önemli. İster istemez ekranın aramıza koyduğu o görünmez duvarı orda yıkabiliyoruz. Az önce bahsettiğim; arkadaşlarımın yanında neşeden yerinde duramayan Damla’yı onlar da görüyor zaten. Bu konuda çok şanslıyım. Her zaman destekleyici, pozitif ve geliştirici eleştiriler yapan bir kitlem var.

Sağlıklı beslenmenin senin için ne anlama geldiğini ve günlük yaşamda beslenme düzeninde nelere dikkat ettiğini anlatabilir misin?

Maalesef spor konusunda çok tembelim; ama çok bunalırsam mutlaka çıkıp koşarım. Koşmanın zihnimi sakinleştirdiğine inanıyorum. Ben daha çok beslenmesine dikkat ederek sağlıklı ve formda kalan taraftayım. Dört aydır şeker, glüten ve süt ürünleri tüketmiyorum. Paketli gıdaların da mutlaka içeriklerini okuyup öyle tüketirim. Şimdi yavaş yavaş haftada bir tek öğünde, canım çok bir şey çekerse onu yiyip, ertesi gün uzun süreli aç kalarak kendimi dengeliyorum. Gerçi artık vücudum bu şekilde beslenmeye alıştığı için canım çok bir şey çekmiyor. Zaten temiz içerikli çok fazla alternatif var.

Kariyerin boyunca seni etkileyen, ilham aldığın veya örnek aldığın oyuncular veya yönetmenler kimler? Bu isimlerden öğrendiğin en önemli şey nedir?

Ülkemizde çok değerli sanatçılar var ve hepsinden kendime örnek aldığım pek çok şey oldu, olmaya da devam ediyor. Bu soruyu duyunca aklıma ilk gelen isim Tarık Akan oldu. Gerçek bir sanatçı. Çok zor bir dönemde, fikirlerine sahip çıkıp belki de kariyerini riske atarak, onu seyretmeye alışık olduğumuz karakterlerin dışında, bambaşka rollerle çıktı karşımıza. Bunu hem oyunculuğu hem de insanlığı adına çok cesur ve gurur verici bir hareket olarak görüyorum.

Çocukluk hayallerinde neler vardı? Bugünkü damla ile bu hayaller arasında nasıl bir bağlantı var?

Çocukken özellikle mesleğime dair bir hayalim yoktu. Bazen izlediğim dizi ya da filmlerden etkilendiğim sahneleri aynanın karşısında kendi kendime oynardım. Uzun uzun ayna karşısında tepkilerimi izlerdim. İlerde oyuncu olayım hayaliyle değil, sadece eğlenceli bulduğum bir şeydi. Şimdi gerçeğim haline dönüştü. Sanırım bilmeden yaratım yapmışım.

Profesyonel hayatında karşılaştığın en büyük zorluk veya kriz anı neydi? Bu durumla nasıl başa çıktın ve bu süreçten ne öğrendin?

Bir dönem hayır diyememe hastalığıyla boğuştum. Herkes bir dönem bu hastalığa yakalanıyor. Karşındaki insanı kırmamak adına sen kırılmayı göze alıp olmayacak şeylere bile evet diyorsun. Çalışırken yaşadığım en büyük zorluk buydu. Maalesef her ortamda, hele ki çalışma ortamında iyi niyeti suiistimal etmeye çalışan çok fazla insan oluyor. Düşe kalka artık bu tip insanlara karşı anında bir sınır çekme yetisi edindim. Bence büyümek ve yaş almakla da alakalı. Bu özellik, son birkaç senede yüklendi. Gerektiği yerde sınır koyabilmek mükemmel bir şeymiş. İnsanın kafası çok rahat ediyor. O yüzden özellikle bundan sonraki süreçte bir zorluk yaşayacağımı düşünmüyorum. Sınır kalkanım anından ortaya çıkıp işi halleder.

Seyahat etmeyi seviyor musun? Bugüne kadar en çok etkilendiğin yer neresi oldu?

Hem kuzey ay düğümü yay hem de yükselen yay burcu olarak seyahat etmeye bayılıyorum. Hatta hedeflerim arasında bir ara dünyayı gezme temalı bir program çekmek var. Avrupa’da çok fazla yeri ziyaret etme fırsatım oldu. Açık ara dünya üzerinde en sevdiğim yer Chios (Sakız Adası). Çoğu zaman bunu insanlara söylediğimde garip geliyor. Çünkü orayı ziyaret etmeye gidenler sadece internette yazdığı ve önerildiği kadarını görebiliyor. İnanılmaz koyları, harika bir doğası ve mükemmel yemekleri var. Tabii beklentiyle de alakalı. Benim için en etkileyici yer orası.

İleriye dönük kariyer hedeflerin ve hayallerin neler? Gelecekte yer almak istediğin özel projeler veya canlandırmak istediğin belirli karakterler var mı?

En büyük hayalim bir Almodovar kadını olmak. Kurduğu dünyada kendime bir yer bulmayı hayal ediyorum. Hayal panomda asılı, mutlaka bir gün gerçek olur nasıl olsa. Tolga Karaçelik’in de filmlerinde yarattığı dünyayı ve karakterleri çok seviyorum. Bir gün onunla da çalışmak çok isterim. Birkaç sene içinde oyunculuğuna hayran olduğum Adam Driver’la da bir projede karşılıklı oynasak tadından yenmez. Bende hayaller bitmiyor. En yakın gelecekte, televizyonda ya da sinemada roman bir kadını canlandırmak çok isterim.

Seni derinden etkileyen ve yaşamında iz bırakan bir kitap veya film var mı?

Neale Donald Walsch-Tanrı ile Sohbet serisi hayatımı ve bakış açımı inanılmaz değiştirdi ve algılarımı açtı. Normalde bir film izledim, bir kitap okudum hayatım değişti cümlesine pek de inanmazdım. Fakat serinin son kitabını bitirdiğimde, kitaba başlayan Damla değildim artık. Gerçekten yoluma ışık olan bir seri. Çok içten tavsiye ediyorum.

Oyunculuk dışında kişisel yaşamında gurur duyduğun bir başarı veya unutulmaz bir an var mı? Bu başarıyı nasıl elde ettin ve senin için ne ifade ediyor?

Üniversitede bir hocam “elinizden geliyorsa iyi bir insan olun” derdi. Bunu her ders o kadar çok söyledi ki, bir gün fark ettim. Hep öylesine bir şey gibi bir kulağımdan girer ötekinden çıkardı. Fark ettiğim an sadece bunu uygulamaya çalıştım. O günden beri de içimde sürekli bu cümle tekrar eder. Üniversitede öğrendiğim en değerli bilgi benim için bu oldu. Kendimi iyi bir insan olmaya çalışma konusunda çok çabalı ve başarılı buluyorum. Her konu karşısında önce iyi bir insan olmayı düşünüp, sonra hareket ettiğim için kendimle gurur duyuyorum.

Güven, sadakat, anlayış gibi kavramlar senin için ne kadar önemli ve bu değerlere nasıl bir anlam yüklüyorsun?

Sadece aşk ilişkisi değil, iş ve arkadaşlık ilişkilerimde de en önemli üç değeri saymışsınız zaten. Bunlar benim için olmazsa olmaz. Herkes muhtemelen kendi için benzer şeyleri sayar; ama bunları gerçek anlamda kendine dürüst olarak uygulayabilmek çok önemli. Hep karşımızdan bekleriz. Ben bizde ne varsa karşımızdaki kişide de o olduğunu düşünürüm. O yüzden öncelikle karşımdaki kişiye ben güven vermeli, sadık olmalı ve anlayışlı davranmalıyım. (ya da her ne bekliyorsam). Karşımdaki kişide bana öyle yaklaşacaktır. Tabii bazen bu yöntem nadir de olsa işe yaramıyor. O zaman anında yok olurum. Ne dostluğumu ne sevgimi ne de neşemi hiçbir şeyi bir daha paylaşmam.

Oyunculuk kariyerinin gereği yoğun tempo ve stres, aşk hayatını nasıl etkiliyor? İlişkilerinde dengeyi nasıl sağlıyorsun ve bu süreçte karşılaştığın zorluklarla nasıl başa çıkıyorsun?

Sevgilim mükemmel biri. İlişkimizin başlarında farklı şehirlerdeydik. Her fırsatta beni görmeye geldi ve ben setteyken karavanda saatlerce oturup beni bekledi. Yemek aralarında ya da sahne boşluklarında görüşebiliyorduk. Benim setim olmadığı dönemlerde de o işi gereği nerdeyse ben yanına gittim. Ben bu tür konularda kişilerin o ilişkiye ne kadar gönüllü olduğuna bakıyorum. Bizim sevmeye gönlümüz var. O yüzden çok da olumsuz etkilemiyor. Biz bir şekilde birbirimizi sevmenin, değer vermenin ve keyifli vakit geçirmenin yolunu buluyoruz.

Seni takip eden ve destekleyen hayranlarına iletmek istediğin özel bir mesaj veya vermek istediğin bir tavsiye var mı? Onlara ne söylemek istersin?

Elinizden geliyorsa iyi bir insan olun. 🙂

Puan verin!

Average rating 0 / 5. Vote count: 0